“Ne var ki bunda?” dedi Serpil arkadaşına… “O da benim yerimde olsaydı aynı şeyi yapardı.”
Bir anda ağzından çıkan bu lafa kendi de şaşırmıştı ve inanamamıştı. Yapar mıydı gerçekten?
Serpil yirmili yaşların başlarında bekar bir bayandı. Türkiye’de halkla ilişkiler okumuş, sonra da yurtdışına hem dil öğrenmeye hem de hayat hakkında değişik tecrübeler kazanma amacıyla gitmişti. Aslında dışarıdan bakıldığında birçok kişinin imreneceği bir hayatı vardı Serpil’in. Başarıları kadar iyi niyeti, yardımseverliği, hayata hep pozitif bakmasıyla da arkadaşları tarafından aranan bir insandı. Yakınları bir tek onun erkek arkadaşıyla olan ilişkisine anlam veremiyor, onun için üzülüyorlardı.
“Sen o kadar yurtdışlarında oku, kariyer yap, sonra da gel böyle bir adama takıl!
Olacak şey değil!” diyorlardı.
Serpil gençliğinin yanında çok da alımlı bir kadındı. Şimdiye kadar peşinde koşan çok olmuştu ama kaçan kovalanır misali onu kovalayanlara hiç de yüz vermemişti. Ta ki Amerika’da Fatih ile tanışana kadar…
Aynı memleketten olmalarına rağmen ayrı dünyaların insanları gibiydiler. Etrafında Fatih dışındaki herkes pervane oluyor ama Serpil Fatih’in ona karşı olan bu umursamaz tavrının aksine her geçen gün onun dikkatini çekmek icin daha da aktifleşiyordu. Arkadaşları buna bir anlam veremiyolardı. Onun da bu gerçeği fark etmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı ama Serpil onlara hiç aldırış etmiyordu. Tek amacı Fatih’in ilgisini çekmek olmuştu.
Dışarıdan bakıldığında çok da cazip bir tip değildi Fatih. Hatta Türkiye’de olsalar büyük ihtimalle yüzüne bile bakmayacağı bu adama karşı içinde tarif edilemez bir merak vardı. Sanki görünmez bir ip onu Fatih’e doğru çekiyordu. Aslında Fatih’in ondan uzak durması Serpil’in ona karşı ilgisinin artmasına ve onu daha çok merak etmesine sebep olmuştu. Ve işin kötü tarafı da Serpil bunu aşk zannediyordu… Aşk, farzı muhabbet yani karşı tarafa kendini aşırı şekilde beğendirme isteği demekti ama Serpil ilişkilerin yasasını bilmediği için nasıl bir tuzağa çekildiğinin farkında bile değildi.
“Artık dayanamayacağım! O bana gelmiyorsa ben ona gidip açık açık teklif edeceğim.” Dedi en yakın arkadaşına. Oysa teklif etmenin itici olduğunu hiç bilmiyordu. Esas çekici olanın karşısındaki insanın tercih edeceği sebepleri oluşturmak olduğunu bilseydi mutlaka bunun için elinden geleni yapardı.
Birkaç gün sonra bir şekilde Fatih’in yanına yaklaştı ve ders notlarını beraber gözden geçirme bahanesi ile onu evine davet etti. Birkaç arkadaşı da orada olacak ve bu bahane ile ona biraz daha yakın olma fırsatı yakalayacaktı.
Bu şekilde başlamıştı ilişkileri... İlk başlarda birbirini tanımakla ilgili merak, bir süre sonra yerini Serpil’in Fatih’i olduğundan değiştirme çabalarına bırakmıştı. Her fırsatta Fatih’e hediyeler alıyor, klasik tarzını kendi tarzına göre değiştirmeye çalışıyordu. O Fatih’in üstüne gittikçe Fatih daha da ondan uzaklaşıyordu. Önce günde üç dört kez yaptıkları telefon görüşmeleri azalmaya başladı. Fatih, bir yandan okulda derslerini vermeye çalışıyor, bir yandan da ek gelir olsun diye girdiği pizzacıda uzun saatler geçiriyordu. Bu, Serpil’in canını sıkıyor, Fatih ona zaman ayıramadıkça o Fatih’in üstüne daha da çok düşüyordu. Ona karşı duyguları aktifleştikçe de yanlış kararlar vermeye başlamıştı. Hayatta yapmam dediği şeyleri yapıyordu Serpil. Onu değiştirmeye çalıştıkça kendinin değiştiğinin farkında bile değildi. Bir defasında bütün gece Fatih’in çalıştığı pizzacının önünde beklemiş, hatta onu pizza servisi yaparken kendi arabasıyla takip bile etmişti.
Kısa süre içinde Fatih onda bir saplantı halini almıştı. Bu duygu neydi, neden böyle şeyler yapmaya başlamıştı, kendisi bile bir anlam veremiyordu ama aksini yapmaya da gücü yoktu. Fatih’i kaybedebileceğini düşünmek bile neredeyse aklını kaçırmasına sebep olacaktı. O kovaladıkça Fatih kaçıyor, Serpil onun gözünde daha da değersiz hale geliyordu. Gün geçtikçe Fatih, Serpil’e karşı zalimleşmeye başlamıştı. Çünkü ilişkide güçlü olan taraf olduğunu farkettiğinden beri eline geçen her türlü fırsatı değerlendiriyordu. Serpil taviz verdikçe Fatih daha da nankörleşiyor, umursamaz tavırlar sergiliyordu.
Serpil, “Neden bana karşı bu kadar ilgisiz? Ben onun için bir sürü fedakarlık yaptım, hep onu hayatımın merkezine koydum. Bunu bana nasıl yapar, benden nasıl bu kadar kolay vazgeçer hala anlamıyorum.” diye dert yanıyordu arkadaşlarına. Eski mutluluğu kalmamıştı artık… Gözlerinin içi gülen, o hayat dolu kızın yerini aciz bir insan almıştı.
İnsanın dış dünyayı değiştirme hakkı olmadığını en acı yoldan öğrenmişti Serpil. Oysa ki beklentisi kendinden olmalıydı. Beklentisi karşı taraftan olunca, hem gerçek anlamda mutlu olamıyor hem de isteklerini kontrol edemediği için oyuna düşüyordu. Bu bir süre böyle devam etti. Olayların iyice sarpa sardığını ve içinden çıkılamayacak bir duruma geldiğini gören arkadaşları onu zor da olsa hayatını değiştireceğine inandıkları bir eğitime göndermeye ikna ettiler.
Eğitime her gittiğinde orada anlatılanlar canını yakıyordu. Ama gün geçtikçe kendini biraz daha iyi hissetmeye ve yavaş yavaş toparlanmaya baslamıştı. Güçlenmişti, hayatının diğer alanlarına konsantre olabiliyordu. Biraz zaman alsa da artık eski güzel günlerine dönüyordu. Kendine gelmişti adeta...
Mutluluğu dışarıda değil, esas kendi içinde araması gerektiğini anladığından beri daha da sakin bir hal almıştı hayatı. Artık beklentisi sadece kendi yapıp ettiklerindendi Serpil’in. Birkaç aydır Fatih’i de çok fazla düşünmüyordu. Hatta bir aydır onu hiç aramamış olduğunu fark etti. Onun bu pasif hali bu sefer karşı tarafta merak uyandırmış, Fatih arkadaşlarıyla ona haber göndermişti. En yakın arkadaşı Fatih’in “uygun bir zamanda buluşalım olur mu” diyen mesajını Serpil’e ilettiğinde Serpil’in kalbine düşen şu olmuştu;
“Olmasa da olur”
Hiç bu açıdan bakmamıştım. Ne büyük konfor, olmasada olur diyebilmek..
YanıtlaSilInsanin hayata degilde ,kendisine guvenmesi gerektigini iki kelimeyle aciklayan bir cümle.' Olmasa da olur'.
YanıtlaSilKadın erkek ilişkilerinde en çok düşülen hata, ne kadar güzel anlatılmış
YanıtlaSilBazen insan hataları çok sevdiğinden yaptığını düşünür. O insanlar hayatında kalsın diye çabalar durur. Gitmesin diye çabalarız. Oysa ilişkilerin yasasını bilse doğru olanın bu olmadığını hemen anlayacak. Sevmekle düşkünleşmenin farklı şeyler olduğunu.
YanıtlaSil"Kaçan kovalanır."değil; "Kaçarken albenisi olan kovalanır."
YanıtlaSilEn etkili albeni de "Olmasa da olur ."diyebilmek. Yani vazgeçebilmek. "Vazgeçebildiğin senin olur."Vazgeçebilmeyi öğrettiğin için teşekkürler Deneyimsel Öğreti.
Hani herkesin bildiği, 5 yaşındaki çocuğun bile düşmeyeceği hileler vardır ya...
YanıtlaSilMilyarlarca yıldır milyarlarca insan aynı tuzağa nasıl düşebilir, nasıl kendini dolandırabilir? Garip ama modası geçmeyen bir klasik gibi... İnsan başkalarına üzülürken, cık cık yapar küçümserken, hep başkalarından duyduğu hikayede bir bakmış kendisini başrol oluvermiş mi?
Bir daha aynı çukurlara düşmemek için hikayedeki zalim adledilen karaktere sövmekten çıkıp ‘’Mazlum görünen karakter nasıl kendini kandırdı? Bunca yanılgıya sebep olan iç dünyasındaki hangi fark edemediği istekleriydi?’’ Buradaki detayı yakalarsa insan bu döngüyü kırabilir ancak, yoksa Fatih’ler Serpil’ler biter mi?
Bağımlılıklarından kurtulduğu zaman insan gerçekten yaşamaya başlıyor...
YanıtlaSil"Ben onsuz yaşayamam" anlayışından "Olmasa da olur" mottosunu diyebilmek mümkün. Nasıl mı? İlişkilerde Ustalık Semineriyle bunu söyleyebilecek kadar ozgurlesebiliyor insan...
YanıtlaSilBu ilişkileri biz de yaşıyoruz..hiç yabancı değil bu hikâyeler ama keşke hepsinde bilinçli olsak doğru kararlar alsak...bu eğitimler sayesinde ilişkilerimiz kalite kazandı ....teşekkür ederiz...sevgili eğitmenlerimize...
YanıtlaSilİnsan ilişki yasasını bilmeyince nasılda yanılıyor ve ne yazıkki yanıldığının bile farkına varamıyor
YanıtlaSilİlşkilerin yasasını bilmeyince nasılda yanılıyor insan
YanıtlaSilÇok anlamlı bir yazı...çok güzel...
YanıtlaSilNe kadar da tanıdık bir hikaye değil mi? İnsanlar farklı olaylar aynı :)
YanıtlaSilBırakır ilgilenmezsem benden uzaklaşır ya da hayatına başkasını alır düşüncesi insanın inancı haline geliyor ne yazık ki dışardan bakanlar az ilgilenme kendine bak dediklerindede onların senin sevgini anlamadıklarını düşünüp sana fayda veren insanlardan uzaklaşıyorsun bu böyle daha da ilerleyip dipsiz bir kuyu gibi içine çekiliyor hikayede ne kadar güzel anlatmış ilişkiden uzaklaşıp kendine yeni uğraşlar bulunca olmasa olur ama olursa da güzel olur☺️
YanıtlaSilOlması gerekenler olmayınca,
YanıtlaSilkim olursa olsun hayat kişiyi
Gerçek çizgiye gelene kadar hırpalıyor...
Çok duru ve dolu dolu bir içerik olmuş ellerinize emeğinize sağlık
Olmazsa olmazlarla dolu hayatlarımızda kendimizi özgür sanıyoruz…
YanıtlaSilHayat insana problemlerle zulmetmiyor. Aksine hayat kişiye toparlanması için problem veriyor...
YanıtlaSilBize verilen hayatın kısmı çok değerli olduğunu bir bilse insan
YanıtlaSilHepimizin genel olarak düştüğü bir tuzak, hep etrafımızdaki insanları değiştirmeye çalışırız yada değişsinler isteriz, hiç aklımıza kendimizi değiştirmek gelmez:(
YanıtlaSilTüm ilişkilerimizde düştüğümüz tuzak ben onla ilgilendikçce o benimle daha çok ilgilenecek zannetmem. Ama her şey zıttını var eder. Bu yazıda da ne güzel anlatılmış elinize sağlık
YanıtlaSilTamda şimdi anladım badima gelenlerin sebebini cok faydali bu yazıydı ne yapmam gerektigini anladim cok teşekkür ederim
YanıtlaSilolmasa da olur dediğimiz yerlerde keyif alıyoruz hayattan, ilişkilerden...
YanıtlaSilDenge ne kadar kıymetli...
YanıtlaSilHarika bir yazı ne büyük rahatlık “ Olmasa da Olur” keşke bütün gençler bu seminerlere katılsa. Duyguların kontrolden çıkması yerine dengede tutulması, ilişkinin de dengeli ilerlemesini sağlıyor. Çok teşekkürler Deneyimsel Tasarım öğretisi
YanıtlaSil"Peki..."diyebilmek...
YanıtlaSil"Tamam..."diyebilmek...💐
Olmasa da olur diyebilmek insanı zorlasa da diyemiyorsa insan hep mutsuz
YanıtlaSilNe güzel şey kişilere bağımlı olmadan yaşayabilmek...Özgür olabilmek...
YanıtlaSilİnsan bağımlılıktan kurtulup özgürleştigininde işler nasılda değişiyor.Ne güzel anlatılmış
YanıtlaSilKendi hayatının baş rolü olunca işler nasıl değişmiş. Çok güzel bir öykü. Eğitim ilgi çekiyor...🙂
YanıtlaSilNe güzel olmasa da olur diyebilmek 🙏
YanıtlaSilbir zamanlar serpil gibi olan hayatımı değiştiren ilişkilerde ustalık eğitimini iyi ki almışım iyi ki gizzıtı ve bedeli öğrenmişim :)
YanıtlaSilOlmasa da olur diyebiliyor muyum? Ha şimdi çook kıymetli
YanıtlaSilBoşuna birşeyler için çırpınmak boş hayat bir şekilde zaten akıyor
YanıtlaSilproblemi çözümü olmasada olur diyebilmek çözümü bilip yapamamak acı veryor
YanıtlaSilOlmasa da olur...
YanıtlaSilTüm problemler iç dünya kaynaklıdır. Sen değişince, dünyan değişir… Emeklerinize sağlık 🌿
YanıtlaSilYoğunluk insanı her zaman diri tutar. Hareketsiz, hedefsiz bir hayatın olduğunda, çokta anlamlı olmayan şeylere hak ettiğinden fazla değer vermeye, anlam yüklemeye başlar insan..
YanıtlaSilSankiler zankar aslında hayatı kısır döngüye sokan şeyler
YanıtlaSilHiç kimseye ya hiçbir şeye çok fazla anlam yüklememeliyiz. Olmada da olur diyebilecek boyutta kalabilmek...
YanıtlaSilBağımlı olduğumuz yerlerde yapmam dediğimiz herseyi nasıl da yapıyoruz.Kendimizi bile tanımaz hale geliyoruz.Her konuda bağımlılıklarımızdan kurtulup özgür olabiliriz inşallah
YanıtlaSilHerşeyde olduğu gibi ilişkinin de gerçekliğine ulaşamayınca insanın düştüğü tuzaklar çok güzel kurgulanmış. Ne garip isimler değişse de öyküler aynı... Sebepler aynı olunca çözümler de aynı muhakkak ki... O zaman deneme-yanılma! Deneyim transferi yap. Tuzaklardan kurtul.
YanıtlaSilBirçok kişinin hikayesi gözümün önüne geldi,cok teşekkür ederizki ne yapmamiz gerektigini ogrendik.
YanıtlaSilZamanında olmazsa olmaz dediklerimize olmasa da olur diyebilmek dileğiyle..
YanıtlaSilDuyguları çok yoğun yaşarken “olmasa da olur” demesi zor oluyor.
YanıtlaSilHepimizin olmasa da olur diyebilme temennisiyle...
YanıtlaSilİnsan bir gün gerçekleri öğreniyor ama yıllarına mal oluyor. Keşke demek doğru bir şey değil ama insanoğlu keşke her şeyi baştan bilebilseydi
YanıtlaSilKaçan kovalanır :)
YanıtlaSilİçinde bulunduğum durumu tarif etmiş. Serpil'de tam olarak kendimi gördüm. Şayet yaşadığım bu saçma sapan ilişkiye son verirsem Serpil'in yaşadığı pozitif devinim sanıyorum ki bende de gerçekleşecek..hayat koştuklarımızı uzaklaştırıyor fakat çabamız bitip bu koşuşturmayı kendimize yönelttiğimizde bu sefer merak dugusu da yine kendimizde filizleniyor. İçimde yine umutlar parelendi. Yapabilirim ben de!
YanıtlaSilNe konforlu kıvam "Olmasa da olur" kıvamı.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilKeşke herşeyi böyle uzun yoldan öğrenmeye çalışmasak
YanıtlaSildogru olmasada olur du
YanıtlaSil. Esas çekici olanın karşısındaki insanın tercih edeceği sebepleri oluşturmak olduğunu bilseydi mutlaka bunun için elinden geleni yapardı. Artık genç kızlar bu bilgiye sahip değil, Harika bir yazı
YanıtlaSilYazarın eline sağlık, çok güzel anlatım olmuş, gerçek hayat hikayesi.
YanıtlaSilSağlıklı ilişkiler kurmak çok önemli...ilişkilerde ustalık kurslarıniz sayesinde bunu başarılabilir kildiniz...teşekkürler...
YanıtlaSilVazgeçebilenlerden olabilmek duasıyla 🌸
YanıtlaSilİnsanın hayatında olmasa da olur kelimesini kaleminizle çok güzel ifade ettiniz kaleminize emeğinize sağlık teşekkürler
YanıtlaSilİnsan ömrüne sadece bir erkeği veya bir kadını sığdırmak ne kadar anlamlı olabilir?
YanıtlaSil👍🏾
YanıtlaSilSerpil'le ne kadar benzer yollardan geçmişiz :) Kaleminize sağlık. Çok anlamlı bir yazı.
YanıtlaSilGerçek özgürlük " olmasa da olur"
YanıtlaSilAşırı bedeller odediginde karşı taraftan beklentin çok yüksek oluyor... Bekledikçe de onun senden uzaklaştığı bir ilişkiye dönüyor. .. Hepimizin yaşadığı şeyler.
YanıtlaSilOlmasa da olur diyebilecek kadar özgür olmak ne güzel. Elinize sağlık, özgürlük için bir hatırlatma oldu.
YanıtlaSilİnsanın yasaları bilmesi ne büyük konfor. Aslında hayatta hiçbirşey vazgeçilmez değilken bizim bir şeye bu kadar aktifleşerek vazgeçilmez hale getirmemiz kendimize yaptığımız zulüm...İlişkide Ustalık Eğitiminde yasaları öğrenmek ilişkilerimizi yönetebilmemiz yaptigimiz hataları azaltmamız için cok yardımcı:)
YanıtlaSilBu hikayede olduğu gibi,ben de eğitimlere katildikça hayatın, yaşamın şifrelerini çözüyor gibi hissediyorum. Gerçekten almak istediğim, açlığını hissettiğim ilim ile doyuyorum . Hatta doyamıyorum:)
YanıtlaSilDilara Arif