Adettendir… Yakın zamanda memleketten gelindiyse, misafir ayrılırken küçük bir poşete memleketten getirilenlerden konulur, vedalaşırken eline tutuşturulur, sürpriz yapılır. Ya da misafirliğe gidildiğinde de mahcup ama bir o kadar da gururlu bir edayla ev sahibesine uzatır elindekileri insan… O naylon poşetin içindekiler gösterişli değildir ama kıymetlidir.
Bu niyetle mutfağa geçmişti; Teyzesine memleketten getirdiği salatalıkları ikram etmek için. Bir yandan da “görsen teyzeciğim nasıl güzel kokuyor. O kadar taze ki çıtır çıtırlar” diye anlatıyordu. Buzdolabının çekmecesini çeker çekmez gördüğü buruşukluk karşısında o da yüzünü buruşturdu. Az önceki neşeli ve kendinden emin hali kalmamıştı.
‘’Teyzeciğim, vallahi ben de kaç gündür evde yoktum; Ne zaman buruşmuş bu salatalıklar?
Teyzem giderken ‘’Kalsın kızım, başka zaman verirsin. Düşünmen yeter.’’ diyordu. Belli ki o da beğenmemişti karşılaştığı manzarayı.
‘’Kaldık mı baş başa’’ dedi. Artık koronada yalnız kalmaktan mı neden bilinmez salatalıklarla bile konuşmaya başlamıştı. ‘’Siz ne ara yaşlandınız? Ne çabuk? Daha iki gün önce çıtır çıtırdınız’’.
Tabağı kaldırırken vitrindeki yansımasına takıldı gözü. İç geçirdi bir anda içine bir hüzün dolmuştu sanki. O, yılların selfie çılgını, artık kendi görüntüsüyle pek de barışık değildi. ‘’Hangi ara bu kadar şey değişti? Çok erken değil mi?’’ diye düşünüyordu. Ruhunda hissettiği yaşla fiziki görüntüsünü örtüştürememeye başlamıştı. Bu durum canını sıkıyordu ister istemez. Kabulü zordu ama o da yaşlanıyordu.
Çünkü hayatta durağanlık diye bir şey yoktur. Her şey geçer, her şey değişir, akar gider bir nehir gibi. Bir şey başlar ve akabinde son bulur. Her yeni eskir, her doğan ölür.
Geçenlerde kızlarla buluşmuşlardı. ‘’Selin sen de hiç yaşlanmıyorsun. Senden şüpheleniyorum, vampir filan olma!’’ diye takılmıştı. ‘’Eee ben yıllardır yaptırıyorum şekerim’’ demez mi? Eliyle bir de şırınga hareketi yapmıştı.
Yaşlanmayı nasıl kabul etsin!
İnsan yaşlanacağını hatırlatan her şeyi düşman olarak görüyor ve onu alt etmek istiyor. Sürekli estetik ameliyatlar olabiliyor, genç kalmaya çalışabiliyor. Oysa doğada bunu görmeyiz. Bir bitkiye yaşamda ne sunulduysa razı olur ve olması gereken ağaç olur, portakal meyvesini verir bir süre sonra ölür. Hiç bir zaman 'ben genç fidan olacağım' ya da 'hep fidan kalacağım' derdinde bir bitki göremeyiz. Ya da yaşlı bir kediden yavru kedi davranışları görmeyiz. Ama insan gerçeği kabullenmek istemez ve yaşlanmak hiç başına gelmeyecekmiş gibi yaşamak isteyebiliyor. Oysa gerçeği kabullendiğimizde her döneme uyumlu yaşamaya başlıyoruz aslında.. İnsan yaşlanmayı kabullenemediği için rahat yaşayamıyor.
‘’Senin de şuralara lazım bak, seni olduğundan daha yaşlı gösteriyor’’ demişti. Gerçekten de dost acı söylüyordu. Herkes olduğundan genç görünmeye çalışınca kıyaslar bozulmuş, doğal yaşında olanlar daha da yaşlı gibi kalmıştı. Bu kadar kozmetik ve estetik imkânının olduğu bir çağda daha genç görünmeye çalışmazsan bakımsızlıkla itham ediliyordun.
Birlikte çekindikleri fotoğrafa bakıyordu şimdi. ‘’Artık fotoğraflarda gülmemeliyim’’ diye düşündü. Selin fotoshop yapmadan koymuştu, ihtiyacı yoktu sonuçta. Ama ne kadar çizgileri düzeltilmiş olursa olsun, gözlerdeki o bakışa kimse bir şey yapamıyordu. Gözün rengini bile değiştiriyorlardı ama o geleceğe dair hayallerin, ümitlerin ışıltısını veremiyorlardı ki!
Aysun da lafa girip “ya kızlar ben de yaptırıyorum ama istemeyerek” deyip dudak büktü. Nasıl yani diye sorulunca “ya Sedat işte beni beğenmemeye başladı, gözümün etrafında, alnımda azıcık bir çizgi görse git şu kırışıklığını hallet deyip duruyor. Yüz gram kilo alsam büyük olay yapıyor.” Ben annem gibi şanslı bir kadın değilim. Annem o kadar kilo alıp o kadar cildi kırışmasına rağmen, babam onun etrafında dört döner. Hatta bir keresinde babam bize, ‘’Hiç biriniz anneniz kadar güzel olamazsınız.’’ demişti. Annem öyle bakımlı bir kadın da değildi, ömrü boyunca ne saçını boyatmıştı ne de cildini gerdirmişti. Öyle çok kılık, kıyafet, giyim meraklısı da değildi.
Nasıl oluyor diye düşündü?
Aslında cevap basit ve belli.. Belirli bir yaştan sonra insan, somutluğun ötesinde bir şeyler aramaya başlıyor; Soyutluk gibi...
Çünkü somut düşünce, somut şeyleri beğenmek çocuklukta, gençlikte normaldir. Ancak yetişkin oldukça kişilerin soyutlaşabilmesi beklenir. İnsan kendisi de soyutlaştıkça aslında farkında olmadan soyut değerleri arar. Soyut değerler ile daha iyi hisseder, daha mutlu olur. Daha çok değer verir. Zannettiğimizin tersine..
Yani fiziksel bedenden ziyade bedeni nasıl kullandığı, nasıl oturup kalktığı önemli hale gelir.
Gözlerinin renginden ziyade neye nasıl baktığı, bakışları önemlidir. O bakışlarla neye kızıyor, neye gülüyor, bakışlarında merhamet var mı?
Genç gösterecek kıyafetler yerine kendine yakışanı bulması ve bir tarzının olması önemli hale gelir.
Yüzünde cildinin pürüzsüz olması değil mimiklerinin ifadesi daha önemli olur.
Somutun değeri anlıktır. Elindeki neyse, varsayalım ki çok mükemmel, mutlaka bir eksiklik olacak, mutlaka geriye gidiş olacak. İnsan soyutlaşmaya başladığında maddesel olan imkanları ve fiziği önemli olmaz. Onların yerini soyut değerler almalıdır. Çünkü soyutluk insanı güçlendirir, karizmatik yapar ve kontrol edilemez hale getirir.
Dolayısıyla insan yaşlanabilir ama eğer soyutlaşırsa marifeti, albenisi de değerlenir. İşte o zaman o kadın bir genç kızın dahi göremediği değeri, ilgiyi görebilir.
İnsan kontrol edemediğine hayran olur.
Hayatta gerçekten her konuda soyutlaşabilmek mesele.. Soyut somuttan güçlü ve uzun süreli. Yetişkin insan soyutluğu olan kişiler..
YanıtlaSilsoyut somuttan üstündür. soyutluklarımızı artırmak dileği ile..
YanıtlaSilİnsanoğlu hem somut olmaya çalışıyor..sosyal medya bu konuda somutluklarimizi çok iyi besliyor...ve ortaya koymamıza vesile oluyor...ama soyutlasabilmek bizi çok daha güçlü yapar...soyutlasalim inşallah...
YanıtlaSilİnsan soyut değerleri arıyor ..Ne Güzel bir cümle ..
YanıtlaSilKadin olmak estetik kaygilarida beraberinde getiriyor. Çünkü yaratilis ozelligi estetikle ilgili.Begenilmek ,guzel gorunmek .Bu olumsuz bir sey degil fakat hayatinin merkezine bunu koyup,sadece bu konuyla yatar kalkar olmasi sahip oldugu olumlu ozelligin kendisine zul olmasina sebebiyet veriyor.Kadin hayatin icinde bu özelliğini gercek anlamda yerine getirebilirse bulundugu yere guzellik,neşe, keyif katar.Kendisiyle ugrasmaz,cevresine kattigi guzellikle genclesir,hayat bulur.Emeginize saglik .Deneyimsel tasarim ogretideki bilgileri aldikca insan somut ve soyut anlamda guzellesip genclesiyor.Egitimleri tavsiye ederim:)
YanıtlaSilgerçek olana odaklanmamız gerektiğini ne güzel ifade eden bir yazı okudum , yazıyı okurken bir taraftanda hayatta ne kadar faydasız ve geçici şeylere zaman harcadığımızı da düşündüm . Evet tek kelimeyle Çok güzeldi Her şey gerçeğe uygun olunca sonunda pişmanlıkta yok Üstelik . Suni güzellik te kalıcı değil .. çünkü.. Evet tekrar Çok teşekkürler .
YanıtlaSilAnnenin albenisi marifeti yüksek olduğu için babanın gözünde en güzel kadın olmuş. Dolayısıyla doğuştan getirdiğimiz marifetlerle güzellik boy gibi, övmeye hakkımız yok aslında, biz kendimize marifet olarak ne kattıysak bizi biz yapan odur.
YanıtlaSilAnlam yüklediğimiz şeyler bizi hayatta nasıl etkiliyor, kendimizi neler yaparken bulabiliyoruz...
YanıtlaSilBu hayatın geciciligini unutunca daha çok var olmaya çalışıyor insan daha görünür olmaya çalışıyor ne yazık ki...
YanıtlaSilEskiden kızlar annelerine,anneler kızlarına benzerdi.Şimdi anneler botoksla genç kız gibi, kızlar aşırı makyajla yaşından büyük gösteriyor. Hiç kimse bulunduğu durumu kabullenmiyor. Somutluk almış başını gidiyor. Hayatta her şey zıttını var ediyor. Somutluk arttıkça soyutluk azalıyor.Ve mutsuz insanların sayısı artıyor.
YanıtlaSilAslında yaşlanmıyoruz, yaş alıyoruz. Bunu bilince insan genç görünme gereksinimi duymuyor
YanıtlaSilNr yaparsak yapalım zamanı durdurmak elimizde değil. İnsan aslında somut ta ne kadar var olmaya çalıştıkçs soyuta da o kadar da hızlı güç kaybediyor. Halbuki kadın yaşlanınca değil yaş aldıkça soyutata güçlendikçe bir o kadar değeri artıyor.
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilMükemmel bir yazı olmuş bakış açım değişti
YanıtlaSilAsıl amacımızı seçtiysek ne önemi vardı ki kırışıklığın, süsün, güzelliğin , yakışıklılığın...somut beden miydi, madde miydi asıl olan . Yoksa neden gelmiştik buraya ? Ne yapacaktık ? Nasıl yapacaktık?Bu mu? Soyutun somuttan üstün olduğu yerde , başka başka yerlerde oyalanarak nasıl varırdık asıl amaca?
YanıtlaSilPopüler kültürün herkesi tek tip haline getirme çabasına uyduğumuzda, onların bizi görmek istedikleri kılıklara bürünüyoruz. Oysa her insan ne kadar özel, herbir hücresi ile, parmak izi ile, elindeki, alnındaki çizgileriyle ne kadar biricik, bir tanecik. İnsanın yanılgıları onu tek ve özel olmaktan nasıl da genel, herkes gibi yapar hale getiriyor. Güzel olayım derken özel olmayı kaçırmak, ne kadar aldatıcı... Yine düşündüren, farkettiren bir yazı... Teşekkürler 🌸
YanıtlaSilKadın yada erkek olarak somutluğunu beğeniriz. Ama kişiyi hayatımızda anlamlı kılan soyut davranışlarıdır.
YanıtlaSilİnsan hakkaten öleceğini kabul ettiğinde
YanıtlaSilGerçekten yaşamaya başlıyor
Eğer bir günümüz diğerinden farklı değilse, tek ilgilendiğimiz bedenimizse, tabi ki kaygılanırız. Eski resimlerimize bakıp “Vayy be!” deriz.
YanıtlaSilAma her geçen yıl bana yeni deneyimler katabilmişse, yeni pişmanlıklarım olmuşsa, bir şeyleri yapmak kadar, bir şeylerden de sakınabiliyor olmanın kıymetini anlamışsam, yaş alıyorumdur. Her aldığımız yaş çok kıymetli.
Acaba ben yaşlananlardan mıyım?
Yoksa yaş alanlardan mıyım?
İnsan kalıcı olmaya çalıştıkça geçici oluyor. Etki etmeye çalıştıkça etkisi azalıyor.
YanıtlaSilBu parçayı okuyunca annemin evdeki soyut gücünü düşündüm, evden birkaç günlüğüne ayrılsa yokluğunu çok şiddetli hissediyoruz:))
YanıtlaSilHayatta her şey geçici. O yüzden varolmaya çalışmak aslında boş bir çaba. İnsan yaşarken hiç ölmeyeceğini zannediyor ve geride herkesin hatırlayacağı güzel bir karakter oluşturmaya çalışmaktansa bir süre sonra kimsenin hatırlamayacağı somutluklarla vaktini harcayabiliyor…
YanıtlaSilSosyal medyada çoğu insan fotoshop yapılmış resimlerini en güzel hallerini sergilerken, bazı insanlar da kıyasa girip yaşlandım diye üzülüyor. Oysa yaş almak çok kıymetli. İnsan daha dingin daha bilge oluyor Bir çok konuda deneyim sahibi. Etrafına faydalı albenisi çok. Böyle bir kadın en güzel kadındır. Güzellik sadece somutta değil soyutta da aranmalı.
YanıtlaSilTam da yüzümde ki çizgileri fark ettigim anda okudum bu yazıyı. Ruhumdaki çizgileri onarmaya gayret ediyorum...
YanıtlaSilMagazin programı izler gibi yaşanıyor hayatlar oysa soyutluğun farkında olup yaşanmışlıklar ne kadar kıymetli
YanıtlaSilHer yeni eskir, her doğan ölür ❤️🌸
YanıtlaSilO zaman somutta düzeltmeye çalıştıkça istenilen etkiyi kazanmıyoruz. Asıl etki soyutlaştıkça oluyor. Çok güzel denk geldi bu yazı :)
YanıtlaSilÇok ilginç bir yaratılışa sahip insan. Vücudunun zerrelerine bakıp kendine ne yaptığını fark etmez, kendi başına buyruk olursa , boş ve faydasız bir yabani ot gibi olur.
YanıtlaSilTam da günümüzde herkesin derdi bu. Olduğundan genç görünmek daha da genç görünmek daha da daha da... insan bi süre sonra somutlaşsa.. telaşlar azalacak.
YanıtlaSilHayatin içinde hayata yaradılış a uyumlanmadığımız da, gerçeğî ayrıştiramiyoruz. Bu blokta da bunu öyle güzel anlatmışki anlatmanın yüreğine sağlık.
YanıtlaSilZamanı durdurmak için harcadığı kaynakları zamanı doldurmak için harcasa aslında bu kadar kompleks sahibi olmayacak insanoğlu, çünkü marifetlendikçe soyutlaştıkca görüntünün ötesi görünmeye başladıkça pek de önemi kalmayacak
YanıtlaSilAnnemin niye bu kadar popüler olduğunu anladım 😍
YanıtlaSilZaman akıp giderken ona direnmek yerine uyum sağlamak çok daha konforlu..
YanıtlaSilYılların kattıkları seni güzelleştiriyor mu?
Yoksa ne anlamı var, güzel bakamayan gözün?
Çok anlamlı sanirim bizlerde yavaş yavaş yaslaniyoruz. Tam da bunu düşündüğüm esnada çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilGerçekten mükemmel bir yazı olmuş bana çok iyi geldi teşekkür ediyorum
YanıtlaSilİçini göremediğimiz bardaktan bile su içmek istemeyiz bardağın bile şeffafını ararız aslında hayatın her yerinde soyut somuttan üstündür….
YanıtlaSilSomuttan soyuta geçmek nasip olsun :)
YanıtlaSilGerçekten çok güzel yazılmış. Okurken insanın gözünün önünden herkesin simasinin aynı olmaya başladığı. Herkesin birbirine benzediği, o kendine has bakış ve tarzlarin kalmadığıni ortaya koyan bir yazı olmuş.
YanıtlaSilTeşekkürler
Gerceginle barişmayica da geçici sahte şeylerle barisiyorsun ....
YanıtlaSilEmeğinize sağlık....
İnsan kontrol edemediğine hayran olur... Çok güzelmiş... Bir de “ her yeni eskir, her doğan ölür” ne kadar basit ama kabullenmesi ne kadar zor bir cümle...
YanıtlaSilHer yeni eskir
YanıtlaSilBir de biz kabullensek
Somut güzelliklerimiz azalırken, soyut güzelliklerimizi arttırmak dileğiyle
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş. İnsanın gerçek güzelliğini soyutlaşma ile olduğunu çok güzel anlatmışsınız. 👏🏻👏🏻
YanıtlaSilNasıl yaşadığı önemli insanın… nereye vardığı değil.. elinize sağlık..
YanıtlaSilÇoğu kişinin somut olmaya çalıştığı şu dönemde, tam tersi soyutlasabilmenin önemini çok güzel vurgulamış, emeğinize sağlık 👏
YanıtlaSilSahte olan her şey insana zarar veriyor. Botokslu bir yüz duyguları ifade edemediği için acı çekerken insanın başkalarını mutlu etmek için bunu yapmak zorundayım zannetmesi ne tuhaf. “Peki sen ne yaşadın?” diye sormamız lazım kendimize.
YanıtlaSilİnsan gerçeği bilmese çok kolay yaşlanmaya, somut güzelliğinin azalmasına üzülüp büyük bir sorun haline getirebilir. Oysa soyut güzellik; somut güzellik azalınca artıyor. Yani kalıcı olan soyut güzelliği istiyorsak yaşımızın bize kazandırdığı olgunluğu aktarıyor olmalıyız. Soyutlaşabilmek dileğiyle...
YanıtlaSilBulunduğun yerde zamanda olmak çok kıymetli, ah eski zamanlar deyip özlemektense bulunduğun anın yaşın kıymetini bilip en güzel şekilde değerlendirmek dileğiyle.
YanıtlaSilKaleminize sağlık düşündüren güzel bir yazı olmuş :)
Ne güzel betimlenmiş. Teşekkür ederim yazıyı kaleme alan kişiye. Malesef o tarafa doğru itiliyor kadın kişisi. Bunda sosyal medyanın katkısı çol yüksek. Yapay çeneler,dişler,elmaçık kemikleri vs.. insan öz görüntüsümü yitirince samimiyeti de gidiyor sanki.
YanıtlaSilÇok güzel ve insanı düşünmeye iten kıymetli bir yazı emeklerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilMutsuz insanlar kendilerini başka başka göstermek için, maddi gücü olanlar estetiklere , maddi olanaklari olmayanlar da filitrelere sarılıyor. Yaş alirken öğrendiklerimiz o kadar kıymetli ki aslında, eğer anlayabiliyorsak..
YanıtlaSilHer yeni eskir.
YanıtlaSilHer canlı ölür...
Soyut güzelliklere..
Özellikle tum kadinlarin estetik yaptirma zorunlulugu var gibi ,gizli bi psikolojik baski var, bunlarin sebebini ve neyin önemli oldugu cok net anlatilmis emeği geçenlere cok teşekkürler cok faydali bi yazi olmuş
YanıtlaSilInsan gerçeği kabullenmek istemiyor ve yaşlanmak hiç başına gelmesin istiyor oysa soyutlasarak yaşlanmayacagini düşünemiyor
YanıtlaSilDavranışın güzel olması. İnsanın mutluluğunun ışıltısının olması güzellik. Güzelliğin gerçegi ne?
YanıtlaSilDaha 20’lerimdeyken, tedavi için gittiğim doktor ‘’Botoksa başlama vaktin gelmiş’’ demişti! 20’de botoksa başlayanı, 40’ında ne paklar diye düşünüp kaçmıştım.
YanıtlaSilDaha o yaşlarda gençlerin kafasını bulandırmaya başlıyor sistem maalesef.
Geçen biri yazmış ‘’Yanınızdakini kaybetmeyin, bir daha bulamazsınız’’ diye... Hakikaten de herkes o kadar aynı oldu ki... Muadili zaten varsa, kim birini arar, özler ki? Paketi janjanlı ama içindeki lezzet vermese bir daha almak ister miydik ki?
‘’Anne eli değmiş gibi’’ diye tarif ettikleri şey işte o soyut albeni... O izahı zor, yeri doldurulamayan şey...
En güzel estetik gülümsemektir. O soyutluğu yansıtan o gülümseme:)
YanıtlaSilNe rahatlatıcı aslında bir kadın için, somut eskimeye yok olmaya mahkum ama soyutluk öyle değil. O zaman soyut güzelliğinizi artırmaya çalışmalıyız.. :)
YanıtlaSilAslında guzeliz be ya😊 Icten bir gulumseme, gozdeki o beyaz ifade... Hem de bedava🤗
YanıtlaSilO kadar güzel bir konuya değinmişsiniz ki gerçekten de medyanın etkisiyle gerçek güzelliğin ruh güzelliği olduğunu unuttuk. Gerçek güzelliğin ruhta olduğunu hatırlamamızı sağlayan harika bir yazı. Tekrar tebrik ediyorum👏👏
YanıtlaSil35 yaşından sonra çevre baskıları ile bir taraftan yaşlanmamın kaygılarını taşırken diğer yandan hayatın koşturmacası içinde kayboluyoruz. Soyut gerçekliklere odaklanabilmek ne büyük erdem. Sadece bizim değil çevremizdekilerin de aynı erdeme sahip olması dileklerimle. 🙏
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış, yazarı tebrik ediyorum. 👏🏻 Bu yazıyı herkesin okuması ve çevresindekilere okutması bu farkındalığın artması gerekiyor.
YanıtlaSilÇok güzel bir kurguyla aktarılmış bir yazı, emeklerinize sağlık, okurken kendimden ve yakınlarımdan çok şey buldum bu yazıda. Etrafımızda çokça Selin var ama yine de mutlu değiliz, bize sunulan geçici mutluluklardan ziyade hepimizin aradığı şey aslında içtenlik ve samimiyet, dürüstlük ve çıkarsız ilişkiler.
YanıtlaSilSomut hayatımızı ele geçirmiş durumda, derhal bu rüyadan uyanmalıyız fakat pek de kolay değil gibi. Soyut konusunu daha geniş ele alan bir makalenizi daha okumayı isterim.
YanıtlaSilEvet somut eskir yaşlanır, soyut güçlü değilse çirkin görünür. Emeğinize sağlık faydalı bi yazı olmuş.
YanıtlaSilBu yazı aslında kadınlara özgü gibi dursa da erkeklerin de bu soyutluk bilincine erişmesi gerekiyor. Ne yazık ki bazı erkekler de hala güzel görünen kadınların çekici olduğu yanılgısına kapılıyor. Bu güzel yazıyı okuyalım, okutalım.
YanıtlaSilÇOK GÜZEL BIR YAZI OLMUŞ YUREGINEZE KALEMINIZE SAĞLIK.RABBIM HERKESE GÜZEL YAŞ ALABILMEYI VE BUNDAN KEYİF ALABILMEYI NASIP ETSIN.
YanıtlaSilHayatta bazen en güzel şeylerin bize karşılıksız bir armağan olarak verildiğini fark edip bu düşünceyi paylaşanlara selam olsun.
YanıtlaSilASLINA BAKARSANIZ NE YAPARSANIZ YAPIN BEDENINIZ SONUNDA MUTLAKA YAŞLANACAKTIR.ÖNEMLI OLAN RUHUNUZUN HEP GENÇ KALABILMESIDIR.HARIKA BIR YAZI OLMUŞ EMEGINIZE SAGLIK SAYGILAR .
YanıtlaSilunuttuğumuz soyut güzelliğin soyut değerleri hatırlatan yazınız için teşekkür ederiz
YanıtlaSilHer yeni eskir. Her canlı ölür.
YanıtlaSilÖnemli olan gözlerinin güzelliği değil. Bakışların güzelleşmesi.
Güzel bir yazı olmuş, soyutluktur bizde kalan.✨
YanıtlaSilSomutlugu ön plana çıkarıp şikayet ettigimiz şu donemde, çözümü göstermeniz cok kıymetli.cok teşekkürler
YanıtlaSilHer sey geçici iken bu kadar kalici gibi davranmak yoruyor insanı gerçekten.
YanıtlaSilHer zaman soyut somuttan üstündür..Değişmez. Günümüzde herşey somut olsa da..
YanıtlaSilNe güzel bir anlatım. Emeklerinize sağlık🌸
YanıtlaSilAslında kadın herzaman zarif ve kıymetli …bozmamak lazım:(
YanıtlaSilÖnemli olan yaşlanmak değil o ömrü nasıl geçirdiğin.Zaman geçince elimizde kalanlar bize huzur veriyor mu, yaşadıklarım bana fayda vermiş mi? Elinize sağlık
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilİnsanlar somutlaştıkça düşüncelerde somutlaşıyor. Dolayısıyla hep somut güzellik arıyor insan. Deneyimsel tasarım öğretisinin dediği gibi soyut somuttan üstündür keşke bunu hakkıyla anlayabilseydik.
YanıtlaSilNe güzel yazılmış, esnetik kaygısı… Gösterilen, dayatılan şeylerden etkilenip, kendi görüntüsü ile uğraşıyor insan. İçi güzelleştirmek en önemlisi. Unutuyoruz bunu…
YanıtlaSilOkumaya başladığımda yazının beni nereye götüreceğini bilmeyerek başladım. Devamında bedenimde gelişim gösteren belirtilerin ne kadar doğal ve herkesin geçirdiği bir süreç olduğunun farkında olmam gerektiğiyle yüzleştim. Üstelik insanın içindeki yalnızlık duygusuna da bir ses katıyor.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilİnsan yaşlandıkça tercih edilmeyeceğini düşünüyor 40 yaşına girdiğim şu günlerde iyi geldi bu yazı
YanıtlaSilsürekli bir şeye şaşırıyormuş bakan insanlar hakakten dozunu kaçıranlar insanın bakmayasını getiriyorlar kendilerine :)
YanıtlaSilİkisinden birini seçmek zorundaymışız gibi düşünüyoruz niyeyse.Bir insan bir ortama dış görünüşüyle girer karakteriyle çıkar . Kendine değer vermek, önemsemek(dolgu-botoks anlamında değil) soyut varlığından birşey kaybettirmez.Ama sadece özenli dış görünüşle var olamayız tabi ki, ne demiş Sezai Karakoç "herkes gibi olmak olmamak gibi birşey" . Bizi biz yapan hal-tavir,donanım ve yetkinliklerimize daha çok yatırım yapmalıyız.
YanıtlaSilSitede, Daha önce okuduklarım arasında en iyisi 👍
YanıtlaSilkendimden kareler gordum
YanıtlaSilDolayısıyla insan yaşlanabilir ama eğer soyutlaşırsa marifeti, albenisi de değerlenir. İşte o zaman o kadın bir genç kızın dahi göremediği değeri, ilgiyi görebilir.
YanıtlaSilİnsan kontrol edemediğine hayran olur.
Harika bir tespit
Asıl goremedigimiz burnunuzun dibinde olandır.soyut somuttan üstündür, çok açıklayıcı bir yazi
YanıtlaSilYaş da sevgi gibidir saklanamaz.
YanıtlaSilThomas Bekker
Sevgiyle büyüdüysen, yaşadıysan o enerji tüm bedenine yansır.
Yeter ki beynimiz yaşlanmasın.
Doğadan transfer 🌺
YanıtlaSilÇok güzel ifade ettiniz insan kendisini anlayabilmesi için seminerlere kadılması gerekir kaleminize emeğinize sağlık teşekkürler
Silİnsanlar bedeninden çok ruhunu besleyecek güzelleştirecek fiziki güzellik yok olup gider ama ruh ebedidir. Teşekkürler...
YanıtlaSil👍🏾
YanıtlaSilGelmiş 45-50 yaşına, hala güzellik hevesinde kalmış hovardalık peşinde insanlar yanıltmasın sizi:) onlar ergenlik denen level da takılıp kalmış :) referans aldığımız ölçü gerçek olmalı , bakın eski insanların o yaşlarına zerafete , nezakete , olgunluğa büründükleri yaşlar oysa 45-50 ler:) erkeği kadını günümüzde herkesi bir estetik merakı aldı gidiyor, neydi... reklamın iyisi kötüsü olmaz ... o mantık bu mantık...
YanıtlaSilbir kadının gözlerinin değil bakışlarının güzel olması, dişlerinin değil gülüşünün güzel olması kıymetli :)
YanıtlaSilNe değil nasıl?
YanıtlaSilNasil yaptığındır fark katan
YanıtlaSilYüreğinize sağlık ❤️
YanıtlaSilInsan kontrol edemediğine hayran olur..
YanıtlaSilÇok etkileyici :)