Mine tam çamaşırları toplayıp içeriye girmişti ki bardaktan boşalırcasına sağanak yağmur yağmaya başladı. Kendi kendine gülümsedi. Simsiyah bulutları görünce havanın bir anda bozacağını yağmurun yağacağını anlamıştı. Hayatta da hep böyle değil miydi? Hayat bize önce başımıza gelecek olaylar hakkında işaretini veriyor, sonra da hayatımızda izini bırakıyordu.
Kahvesini yudumlarken son iki buçuk senedir neler yaşadıklarını düşündü. Eşi şeker hastasıydı. İnsülin kullanmasına rağmen tatlıya aşırı düşkünlüğü vardı. Mine ne kadar uğraştıysa da bu konuda eşine söz geçiremiyordu. Artık ana damarlar bozulmuş, bypass olmuş, sıra ince damarlara gelmişti. Beynine iki defa pıhtı attıktan sonra beyin kanaması geçirerek felç olmuştu.
Ancak; 'Nasıl hareket etmeliyim ? Şimdi ne yapabilirim?' diye sormak, düşünmek çözüm yolunu açıyordu. Başına geleni kabullenmek ve artık bundan sonra nasıl bir yol haritası izleyeceğini düşünmek başarmanın ilk adımıydı. Üzüntü ve şimdiki haline uyumlanamamak Ahmet’in günden güne ümidini biraz daha kaybetmesine neden oluyordu.
İnsan hayata karşı niye direniyordu ki?
Hayat bize rağmen akıp gidiyordu.
Ağaçlar bile fırtınada sağa sola eğilerek rüzgâra uyum sağlıyor ve zarar görmeden ayakta kalabiliyorlardı. Bazen de direnen esnemeyen koca ağaçlar gövdelerinden kırılıyor veya kökünden sökülüp savruluyorlardı.
Doğadaki her şey bulunduğu yer ile uyum içinde olduğu için varlığını sürdürüyordu.
Bukalemun bile bulunduğu ortamın rengini ve desenini alarak kendisini tehlikeden koruyup hayatta kalırken, seçim hakkı verilen insanoğlu egosuna yenik düşerek, başına gelenleri kabul etmediği ve uyum göstermediği için hayatla barışık kalamıyordu.
Ahmet günden güne kötüleşmiş artık hastane günleri başlamıştı. Mine bir gün hastanenin kafeteryasına indi. Kendine sade bir kahve söyledi. Arka masadan gelen konuşma bir anda dikkat kesilmesine neden oldu. Orta yaşın üstünde olan iki bayan kendi aralarında konuşuyorlardı.
Daha yaşlıca olanı, hiç evlenmediğini uzun yıllar hep annesi ve babası ile beraber yaşadığını anlatıyordu. Daha önceleri evde yalnız kalmaktan çok korktuğunu ama anne ve babasını kaybettikten sonra mecburen yalnız yaşadığını artık alıştığını kapısını kilitleyip yattığını söylüyordu.
Mine 'Bu konuşma bana boşuna duyurulmadı. Ben de evde gece tek başıma kalmaktan korkarım. Burada bana verilen bir mesaj var. Tek başıma kalacağım günler yakın belki de..' diye düşündü. Gerçekten de bir kaç ay sonra eşini kaybetti. Kendi de hiç tek başına yaşamamıştı. Çok genç evlenmiş, üç tane çocuk büyütmüştü. Çocuklar evlenmiş, torunlar doğmuş, artık birbirlerine en çok ihtiyaç duydukları bir yaşa gelmişlerdi. En rahat edecekleri zamandı.
Mine kahvesinden kocaman bir yudum daha aldı. 'Peder ne der, kader ne der?' demişti bir tanıdığı. “Kul plan yaparken kader gülermiş”, dedi kendi kendine. Daha evvel gittiği bir seminerde bir hoca arkadaşı hayatın insanlara işaret verdiğini sonra iz bıraktığını bu işaretleri okumanın ve gerekli önlemleri almanın önemini anlatmıştı.
Mine iyi ki o seminerlere katılmışım diye düşündü. Geçirdiği bu zor süreçte, edindiği o değerli bilgiler ona ilaç gibi gelmiş, dimdik ayakta kalarak çocuklarına da kuvvet olmasını sağlamıştı.
Ne demişti arkadaşı; Sen bozulduğunda etrafın da bozulur. Sen toparlandığında etrafın da toparlanır.
Ne kadar doğru diye düşündü Mine. Bu süreçte kendini ve çocuklarını toplayıp birbirlerine destek dayanak olmuşlardı. Hayatta her şey insan içindi. Önemli olan doğru tepkileri verebilmekti.
Hayat bize ne işaret veriyorsa okuyabilmek ve hayata uyum sağlayabilmek ne kadar da değerliydi.
Bir anda güneş bulutların arasından parlak yüzünü gösterdi. Gökyüzünde iki tane birden gökkuşağı belirdi.
İşte, yaşam da böyleydi.
Üzüntüler sevinçler birbirini takip ediyordu.
Hep de edecekti.
***
Daha mutlu, daha başarılı ilişkiler için gerçeklerin farkında mıyız ?
Yoksa tam aksi bizi mutsuz edecek, zarar verecek davranışlar içinde miyiz?
Bize fayda ve mutluluk verecek davranışları nasıl edinirim?
***
Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminer programları sevdiklerimizle kaliteli ilişkiler kurmamız, hayatta mutlu ve başarılı olmamız için ihtiyacımız olan bilgileri aktarır.
***
DTÖ Seminer Programları :
Kim Kimdir
İletişimde Ustalık
Başarı Psikolojisi
Gökkuşağı
Reviewed by Deneyimsel Tasarım Öğretisi
on
Temmuz 09, 2023
Rating:
İnsan hayata karşı niye direniyordu ki?
YanıtlaSilHayat bize rağmen akıp gidiyordu.
Umarım bunu anlarız ve yaşarız
O zaman hayatın ne bambaşka olduğunu, ne nimet olduğuna iman ederiz dilerim
Kabul ettiğinde çözüm başlıyor. İnsan ise kabul edince yenilmiş zannediyor kendini
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🤍
YanıtlaSilİşaretleri okuyabilmek için bilincimizin açık olması duasıyla...
Problemler insana yaşaması için verilmiyor, soru sorulduğunda verdiğimiz tepkiler cevaplarımıza ve bir sonraki sorulara da etki ediyor...İlk uyumlanan, soruyu anlayan ve doğru tepkiyi veren kazanır...
YanıtlaSilBütün mesele çevreden gelen mesajları okumak, doğru tepkiler vermek, farkında olmak, ve tabi ki yetiştirilmek ,doğru tepki ve kararlar için yetiştirilmek şart, eğitimlerimiz bu sebeple çok kıymetli...iyi ki varsınız..🤲🌺
YanıtlaSilHayata dair ne güzel ifade etmişsiniz, elinize emeğinize sağlık🌺
YanıtlaSilDoğada umut verecek ne çok mesaj var :) yağmurlardan sonra gökkuşakları, geceden sonra gündüz, çürüyen tohumdan yeni bir hayat çıkması… hatırlattığınız için çok teşekkürler :)
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş elinize dilinize sağlık. Hayata baktığımızda uyumlanan insanların daha çok sevilip, daha çok saygı gördüğünü görüyoruz. Hem uyumlanıp hem de iz işaret okuyan insanların sağ, danışılan insanlar olduğunu görüyoruz.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilİnsanın hayata uyumlanması gerektiğini, verilen mesajların okunmasını ne güzel anlatmışsınız
Elinize emeğinize sağlık çok güzel bir anlatım olmuş.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.🌸
YanıtlaSilHiç bir şey bize boşuna duyurulmuyor,yada gosterilmiyor,okumayi bilirsek bizim hayatımız icin mesaji var, çok güzel,faydali bi yaziydi, yüreğinize ellerine sağlık
YanıtlaSilSevgili Hocamızın dedigi gibi "Keşke ilk söylenenler ilk söylendiğinde ANLAŞILSAYDI"
YanıtlaSilKeşke demek için zararın neresinden dönersek kârdır...
1 ☕ esliginde ilk seminere katılmanızı tavsiye ederim.... 💐
Her yağmurdan sonra muhakkak güneş açar… kaleminize sağlık
YanıtlaSilIsaretleri gorebilmek ne buyuk bir lux.
YanıtlaSilBilmek ve ugulamak farklı ikili
YanıtlaSilKul plan yapar, Kader gülermiş ne güzel yazı😊
YanıtlaSilKul plan yapar kader gülermiş 🍀
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık, çok anlamlı bir yazı olmuş 🌺
YanıtlaSilÇok güzel
YanıtlaSilEllerinize sağlık,iz ve işaretleri okuyabilmek önemli hiç birşey birden bire olmuyor gerçekten
YanıtlaSilBir anda güneş bulutların arasından parlak yüzünü gösterdi. Gökyüzünde iki tane birden gökkuşağı belirdi.
YanıtlaSilİşte, yaşam da böyleydi.
Üzüntüler sevinçler birbirini takip ediyordu.
Hep de edecek....
Ne güzel anlatılmış, hayatta bize gösterilen olaylar, kişiler hepsinin bir anlamı var hiç biri tesadüf değil .yeterki bakmasını bil.
YanıtlaSilHayat gökkuşağı gibi umut dolu.. Yeter ki fark edip doğru tepki verelim. Bunu hatırlatan güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık..
YanıtlaSilAgziniza emeĝinize saglik .
YanıtlaSilHayat bize sürekli soru soruyor. Verdiğimiz cevap, bir sonraki soruyu belirliyor. Doğru cevabı verebilmek için soruyu doğru anlamak gerekir.
YanıtlaSilSoruyu anlamadığımda, sorandan yardım isterim. “ Bir şey soruyorsun farkındayım. Ama yardım etmezsen, bilemem. Lütfen şu işaretleri anlayabileceğim basitlikte bana göster.” Yeter ki soralım. O bizi hiç bir zaman yalnız bırakmaz!
Emeğinize, kaleminize, yüreğinize sağlık.👏👏👏
insanoğlu egosuna yenik düşerek, başına gelenleri kabul etmediği ve uyum göstermediği için hayatla barışık kalamıyordu. Kabul ve uyum
YanıtlaSilElinize sağlık çok güzel
YanıtlaSilEmeğinize sağlık yine güzel bir yazi
YanıtlaSilHayatta inişler ve çıkışlar vardır önemli olan hayata uyumlanabilnek.dogru bakarak gorebilmek
YanıtlaSilHiç geçmez dediğimiz acılar da geçer herşeyin geçici olması gibi
YanıtlaSil"Oysa hayat bizim kabullenip uyuma geçmemizi bekliyor..." Uyumlanmak insana müthiş bir konfor sağlıyormuş. Direndikçe daha güçsüz oluyor aslında insan. En baskılı en zor anlarda bile uyumlanabilmeyi başarabilsek dileğiyle...
YanıtlaSilHayatı okuyup ders çıkarmak ve teslimiyet. Kışın sonu bahardır
YanıtlaSilHayatın gerçeklerini bir kez daha kalema aldığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilİşaretleri okuyup doğru tepki verebilenlerden olalım
YanıtlaSilHayatın bize sunduğu denklemler aslında basit. Biz hayatın yasalarına uyum göstermeyerek olayları çözümsüz hale getiriyoruz…
YanıtlaSilBir ömrümüz var ve zaman çok kıymetli. İnsan işaretleri bazen anlıyor da doğru anlamlandıramıyor. İşaretleri doğru yorumlayabilmeyi öğrenmek çok önemli.
YanıtlaSilTam ihtiyacım olduğu zamanda. Ihtiyaç gideren bir yazı. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilKul plan yapar kader gülermiş.
YanıtlaSilHayatta her türlü iletişimlerimizde ilk adım kabul ile başlar. Kaleminize sağlık..
YanıtlaSilUygulanan rahat et 😀
YanıtlaSilİşareti alıp uyumlanmak çok güzel
YanıtlaSilMesaj dolu bir yazı... Hem işaret dolu :) hem düşündüren... Kaleminize sağlık 🤍🌿
YanıtlaSil