Tesadüf

Selin çalıştığı şirkette yeni departman sorumlusu olmuştu. Kendi alanı ile birlikte yürütecekti ancak o kadar yoğundu ki sanki sabah gözünü açıp akşam da yeniden kapatıyormuş gibi hissediyordu. Gündüz ise işten başını kaldıramıyor, kendine vakit ayıramıyordu. Yeni verilen dosyayı yetiştirmesi için bir ay süresi vardı. Selin’e o bir ay beş gün gibi gelmişti. Son iki günde daha tamamlanması gereken anket ve sunumları vardı.

Nasıl bitecekti?

Zaten devam eden çalışmaları da vardı. Sorumluluğu kabul ederken daha önce çalışan kişilere niye sormamıştı ki!

Danışabilirdi ancak her seferinde yaptığı hatayı yapıp, danışmamıştı.

İnsanın karar almadan önce bolca danışması ama karar aldıktan sonra o kararda sebat etmesi başarının koşuludur.

“Nasıl olsa çalıştığım şirket. En fazla ne olabilir ki? Hem beni benden iyi mi tanıyacaklar, sormama gerek yok'' derdi.. Ancak bu sefer diğerleri gibi değildi. İlk defa yapamayacağını, yetiştiremeyeceğini ve sorumluğa devam etmeyeceğine karar vermişti. Selin’den beklenen cümleler değildi kendisi de inanamamıştı.

Son günlerde artık kendini tanıyamıyordu, zihninde de annesinin sık sık okuyup kızına aktardığı sözleri vardı. “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”

Tabii annem için bunu söylemek çok kolay; O kadar yoğunlukta çalışan kendisi değil diye düşündü. Kesin kararlıydı kendisine vakit ayırmak için bu işi bırakacaktı. Kafası dağılsın diye Eda ile buluşup, kahve içerken de derdini anlatacak ve nasıl olsa ne kadar haklı olduğumu o da anlayacak diye geçirdi aklından. Çünkü sadece iki günü vardı ve bu sürede yetişmesi imkansızdı ancak hiç de işler beklediği gibi olmadı.
Eda onun gibi düşünmüyordu. Ona da sinirlenmişti. Çünkü Eda’ya göre “süre varsa yapılacak da bir şeyler muhakkak vardır.” “Tamam vardır ama iki günde o kadar dosya nasıl yetişecek? Hem kararımı verdim. Bırakacağım.”, diye ısrar etti Selin.

Hayat seni elemeden sen kendini eleme...

Eda Selin’i ikna etmeye çalışmaya devam ediyordu. Eğer problemden kaçarsa daha fazlası ile karşılaşacağını söyledi ve yeniden ne yapması gerektiği ile ilgili niyetini tazeleyerek devam etmesini önerdi. Eda’nın bu sözleri Selin’i etkilese de hala anlayamamıştı. Yani iki gün var ve o kadar iş nasıl olacak? Eda için hayal dünyasında yaşıyor diye düşünmüştü. Eda ile ayrıldıktan sonra departmana geçtiğinde mesaiye kalan beş yıl önce ortak iş yaptığı arkadaşı ile karşılaştı.

Hayatta şans ya da tesadüf yoktur...

Biraz sohbet ettikten sonra durumdan ona da bahsetti. O arkadaşı da daha önce o projede çalıştığını ve eğer isterse yardım edebileceğini söylemez mi? Selin bu kişiyle tam ihtiyacı olduğu bu anda karşılaştığına bir taraftan inanamazken aklında hala aynı soru vardı. “İyi de iki günde nasıl bitecek?” Arkadaşı tebessüm etti. Elinde hazır taslakların olduğunu aslında o kadar zor bir işin olmadığını, kolaylıkla bitirebileceğini anlattı. Selin çok rahatlamıştı.

“Tüm bu yaşananlar aynı gün içinde olmasa belki de o kadar haklı olduklarına yine de inanmazdım. Annem ve Eda bunları nasıl biliyorlardı?”

Onların söyledikleri yeniden aklına gelmişti. Üstelik beş yıldır görüşmediği arkadaşı ile karşılaşması da tesadüf olamaz diye gülümseyerek devam etti. 

Kafasında da hala niyet tazelemek vardı.

Ne demekti?

Zaten işi için her gün bir şeyler yapıyordu. Duyduğunda saçma gelse de haklılardı.

Süre hala bitmediyse hala yapabilecek şeyler vardır...

Vazgeçmek de bir seçimdi.. Üstelik yarım kalmış bir hikaye olacakken şimdi yarım değil artısı ile gelen bir öykü olacaktı.

***

Daha mutlu, daha başarılı ilişkiler için gerçeklerin farkında mıyız ? 

Yoksa tam aksi bizi mutsuz edecek, zarar verecek davranışlar içinde miyiz?

Bize fayda ve mutluluk verecek davranışları nasıl edinirim? 

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminer programları sevdiklerimizle kaliteli ilişkiler kurmamız, hayatta mutlu ve başarılı olmamız için ihtiyacımız olan bilgileri aktarır. 

***

DTÖ Seminer Programları : 

Kim Kimdir 

İletişimde Ustalık

Başarı Psikolojisi

***