“Şimdi olması lazım…”
“Hemen olsun…”
“Tam da hız tutkunlarına göre bir araba…”
“Çok pratik, hemen pişiriyor…”
“On dakikada hallettik.”
“Sıkıntılarımdan bir an önce kurtulmak istiyorum…”
“Bu kilolardan hemen kurtulmalıyım.”
“Çabuk buranın görevlisini çağırın!”
Hepimizin çok da yabancı olmadığı cümleler. Kimi zaman bizim dilimizden, kimi zaman annemizin, babamızın, çocuğumuzun, komşumuzun, patronumuzun, çalışanımızın dilinden dökülenler…
Neden bu telaş, neden bu acele?
Bu kadar hızlı giderken yolculuğun keyfini çıkarabilir mi ki insan?
Peki, bu kadar acele ederken detayları fark edebilir mi?
Bir jet, o kadar hızlı olmasına rağmen, neden uzakta iken hızlı gelmiyor…
Gemi, uçak aslında yavaş değil ama uzağımızda olması mı bize bu hissi veriyor?…
Yakın mesafede yavaş olanı algılarken hızlı;
Uzak mesafede hızlı olanı algılarken yavaş algılamamızın sebebini neye göre tanımlıyoruz?
İnsana fayda ve haz veren şeylerden biri hızlı olmak mı, pratik olmak mı?
Mesele bir yere varabilmek mi sadece?
Nasıl varabildiğimizin, ne şekilde ulaşabildiğimizin önemi yok mu?
Her insanın hayatta benzer istekleri vardır. İnsan bazen istedikleri şeylerin sebeplerini oluşturur ancak sonuç kimi zaman pek de dilediği gibi olmaz. Bu sebeple de iyi sonuçlar istediğinde, olmazsa olmaz kaygısını yaşadığında gerçekleri göremez hale gelebilir.
İnsanın sonuç isteği ile çabası arasındaki farkta ne kadar adil olabilir? Ne kadar gerçek tepki verebilir?
Çabasını maksimumda görüp sonucunu yetersiz mi görür ? Daha fazla potansiyeli varken hayal etmelerini, niyet çabalarını büyütüp “uğraştım ama neden olmuyor?” diye kendini haklı mı çıkarır? Yoksa zıddında çabasını arttırıp vazgeçmeden devam edebilir mi? Uğraşını sevip fayda ve keyif veren; fayda ve keyif alan olabilir mi?
Herkesin koştuğu yerde yavaşlayıp hayatı anlamaya çalışabilir miyiz?…
O detayları fark edip o anın keyfini yaşayabilir miyiz?…
İşte bunu hayata geçirmek bizi diğer insanlardan farklı yapabilir.
Sırf farklı olmak için değil, hayata fark atmak için…
Neden yavaşlamalı' işte o zaman daha iyi anlıyor insan…
Yavaşlamadığımızda kaçırıyoruz hayatı. Göremiyoruz değil mi etrafımızda olanı biteni? Ailemizi, yakınlarımızı, sevdiklerimizi… Oysa insan görmesi istenildiği için görebilecek özelliklerde yaratıldı. Etrafında olanı biteni fark edebilsin, insanların ihtiyaçlarını giderebilsin. Kendinde olanı verebilmeyi, veren el olabilmeyi alışkanlık haline getirebilsin. Sürekli koşup, sürekli yetişmeye çalıştığımızda yakalayamadığımız gibi hayatı, yıkamıyoruz da duvarlarımızı..
Oysa insanı kurtaracak olan şey görebilmek etrafını…Kendinden başkasını da düşünebilen olabilmek.. Böyle insanların adaletine ve merhametine güveniyoruz değil mi? Oysa günümüzde herkes kendi çıkarlarının peşinde.. Benim sevdiklerim, benim isteklerim, benim hayatım… Ben, ben, ben…
Sadece kendini düşünerek kim kurtarabilmiş ki paçasını? İşte o zaman anlıyorsun hayata fark atmak istiyorsan, diğerlerinden bir farkın olsun istiyorsan ‘biraz seni düşünmek beni kurtarır’ diyebiliyorsun…
İnsan neyi neden yaptığını bilmediğinde, oyunu kurallarına göre oynamadığında hızına rağmen varabiliyor mu bir yere?
Oysa hayatı kurallarına göre yaşadığında, çok da düşünmeden ulaşabiliyorsun istediğin sonuçlara. Tepeden bir kuş bakışı gibi adeta görebiliyorsun önünü arkasını sağını solunu.
Bilmediğinde hayatın yasalarını, çıkamadığında ben ’den dışarı; kıramıyorsun zincirlerini…
Oysa insanı kurtaracak olan şey görebilmek etrafını…Kendinden başkasını da düşünebilen olabilmek.. Böyle insanların adaletine ve merhametine güveniyoruz değil mi? Oysa günümüzde herkes kendi çıkarlarının peşinde.. Benim sevdiklerim, benim isteklerim, benim hayatım… Ben, ben, ben…
Sadece kendini düşünerek kim kurtarabilmiş ki paçasını? İşte o zaman anlıyorsun hayata fark atmak istiyorsan, diğerlerinden bir farkın olsun istiyorsan ‘biraz seni düşünmek beni kurtarır’ diyebiliyorsun…
İnsan neyi neden yaptığını bilmediğinde, oyunu kurallarına göre oynamadığında hızına rağmen varabiliyor mu bir yere?
Oysa hayatı kurallarına göre yaşadığında, çok da düşünmeden ulaşabiliyorsun istediğin sonuçlara. Tepeden bir kuş bakışı gibi adeta görebiliyorsun önünü arkasını sağını solunu.
Bilmediğinde hayatın yasalarını, çıkamadığında ben ’den dışarı; kıramıyorsun zincirlerini…
O halde hayat sahnende oyunu kurallarına göre oynadığında farkını ortaya koyup üstün olup imzanı atabiliyorsun…Çünkü biliyorsun ki; üstünlük sadece takvada gizli…
Kır Zincirlerini
Reviewed by Deneyimsel Tasarım Öğretisi
on
Ocak 11, 2023
Rating:
Hayatı kurallarını bilmek
YanıtlaSilYavaş ve emin ilerleyebilmek ümidiyle..
YanıtlaSilZihin açan bir yazı, yüreğinize sağlık...
YanıtlaSil"İnsan neyi neden yaptığını bilmediğinde, oyunu kurallarına göre oynamadığında hızına rağmen varabiliyor mu bir yere"
YanıtlaSilMalesef o hız bizi hep yanılgıya sokuyor.Anda kazammış gibi zannedip toplamda hep kaybeden oluyoruz.
Ben ben ben .şimdi hepimizin ilk kelimesi malesef.
YanıtlaSilNe güzel düşündüren bir yazı olmuş.elinize emeğinize sağlık:)
YanıtlaSilHayatı kurallarına göre yaşadığımızda ne kadar da konforlu oluyor değil mi? Ne yaparsan ne olur daha yapmadan önce bildiğinde ona göre tedbir alıyorsun ona göre seçimler yapıyorsun o zaman da hayatta Yok böyle bir konfor diyorsun. Düşündüren bir yazı olmuş emeğinize sağlık.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık...Egitimleriniz ile olgunlasacagiz inşallah....
YanıtlaSilinsan sebebinden keyif almadığı şeyin sonucunda mutlu olmaz.
YanıtlaSil👏
YanıtlaSilYavaşlamadığımızda kaçırıyoruz hayatı. Göremiyoruz değil mi etrafımızda olanı biteni? Bu koşturmada beni sen demek kurtarıyor! Peki ben bunun ne kadar farkındayım?
YanıtlaSilNeye sıkı sıkıya tutunsam, neye var gücümle çalışsam, hangi koşuda nefes nefese kalsam tıkandım,gücüm yetmedi,parmaklarımın arasından kayıp gitti.Hayatın bir ritmi var öğrendim.Ben istediğimde değil yaradan nasip ettiginde olacak. S.Y.
YanıtlaSilİnsan neyi neden yaptığını bilmediğinde, hayatı yasayamiyor asil acisi bunu anlamiyor
YanıtlaSilBenden çıkıp biz ola bilmeyi başaran olmak dileğiyle
YanıtlaSilHerkesin koştuğu yerde yavaşlayıp hayatı anlamaya çalışabilir miyiz?…
YanıtlaSilİşte bunu hayata geçirmek bizi diğer insanlardan farklı yapabilir.
Sırf farklı olmak için değil, hayata fark atmak için…
Neden yavaşlamalı' işte o zaman daha iyi anlıyor insan…
Üstünlük neyde gizliydi bir anlasak.
YanıtlaSilAynen hayatı hızlı yaşamak marifet değil o hayat bize ne kadar taş ediyor. Çocuğumun gözlerine bakarak o tebessümün şükrünü görebilmeli insan. Hayatın güzelliklerini kaçırmadan temaslı yaşamak bambaşka. Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilGerçekleri gerçek tadında yaşayabilmek dileğiyle.. Çok güzel..
YanıtlaSilZincirlerimizi kırabilmemiz, hızımızı optimum duzeye cekebilmemiz ümidiyle ve hedefiyle...
YanıtlaSilEllerinize sağlık bu sade ve keyifli yazı için...
Kaleminize saglik✏
YanıtlaSilZincirleri kiramayanlar makum gibi yasiyorlar
YanıtlaSilKaleminize sağlık, bize verilen hayatın hakkını verebilenlerden oluruz inşaALLAH.
YanıtlaSil