Gelecek İstasyon

“Gelecek istasyon ……“ 

Anons bitince açılan kapıdan bir insan seli aktı . Karıncalar gibiydiler, aynı yöne doğru hareket ediyorlardı.

Üzerinde bir şehir taşıyan yürüyen merdivenler göğe uzanıyordu. Sol şeridinde tabana kuvvet çıkanlar, sağ tarafında heykel numarası yapanlar sıralanmıştı. Festival gibiydi ortam, her tarz her renk insan vardı. Kulaklık takan telefona bakan suratlar, basamaklara dizilmişti.

“Neredesin? Kim bilir kimlerlesin?” diyordu çalan şarkı .. Etrafına baktı “nerede ve kimlerleyim?” diye düşündü. 

Yeraltından gün yüzüne çıkmıştı, nihayet ..

Yeryüzünün bazı noktaları vardı; insansız kalamayan, 24 saat hareketli.. Onlardan biriydi, bu meydan…

Acele ediyordu. Sanki herkes bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Nereye olduğu meçhul ..

Kafasını kaldırıp baktı. Göğü delmeye niyetli binalardan gökyüzü görünmüyordu. Binaların her katında başka bir şey yazıyordu.

Diyetisyen ..

Estetisyen…

Kuaför…

Tabelaların arasında biri dikkatini çekti.

STİL DANIŞMANI yazıyordu. Kocaman ışıklı bir tabelaydı. Stil danışılan biri..

Zamana, mekana ve sosyal statüye göre nasıl görüneceğini belirleyen biri ..

Yeni nesil mesleklerden ..

Neler giyeceğini seçiyor, bugün ne giysem sorusunun cevabını senin yerine düşünüyor. Sadece kostüm için değil üstelik mekanlar için; ev ve ofis dizayn etmek için de sıraya giriyor insanlar..

Doğru stil sahibi olmak mühim , tabii…

Duruş, bakış, gülüş, hitabet konusunda stil arıyor, insanlar…

Evlerini İskandinav stilde, ofislerini bohem stilde döşeyebilmek için yardım alıyorlar.

Saç, makyaj, beden dili, dekorasyon için alınan danışmanlıklar oluyor. Stilli yüzme öğrenmek için kurslara gidiyorlar, mesela… Antik stil şamdanlar, japon stil yataklar hepsi tamam…

Peki, yaşamın tamamında bir stile ihtiyacı yok muydu, insanın?

imajından, evinden daha çok kendisinin ihtiyacı yok muydu ?

kırmızı çizgileri,

yapmam dedikleri ,

olsun dedikleri …

Ödün vermedikleri olmamalı mıydı?

Uykusunun,

güne başlamasının,

yeme içmesinin,

selamlaşmasının bir Stil olmalıydı. 

Okuduğunun,

anlattığının,

dinlediğinin bir stili olmalı.

Birleşmesinin,

ayrışmasının,

kazanmasının,

kaybetmesin …

Sevinmesinin,

üzülmesinin…

Harcamasının,

biriktirmesinin bir stili olmalı..

Neye güler,

neye kızar?

Nelere yakın,

nelerden uzak?

Nelere koşar,

nelerden kaçar?

Bir Stili olmalı,

emin olunan…

Sadakatinden,

cesaretinden,

merhametinden,

adaletinden emin olunan bir stili olmalı ..

Yaşamına yön veren,

korkusunu ve sevgisini doğru yere yerleştirdiği,

bir yaşam stili olmalı…

Hem bu istasyonda,

hem gelecek istasyonda kazandıran ..

Her dünyada kazandıran..

Dün, bugün ve yarın ..

İnsan kazanan tarafta olmak ister, yaptığı tüm hamleleri bu sebeple yapar.

Ancak bunun için ihtiyacı olan gerçekleri ve çözümleri çoğu zaman bilmez.

Anlık kazançlarını toplamdaki kazançlarıyla değiştirebilir.

***

Deneyimsel Tasarım Öğretisi seminer programları hayatta mutlu ve başarılı olmamız için ihtiyacımız olan bilgileri aktarır. Nasıl kazanan tarafta olabileceğimize dair stratejiler verir.

***

Kim Kimdir

İletişimde Ustalık

Başarı Psikolojisi