Zaman Tüneli

Her şey başladığı yere geri döner... 

Ama başladığı şekilde değil…

Bu cümleler tekrar tekrar aklından geçiyordu. İki sene önceki hali ile bugünü arasında ne çok fark vardı. Hayat, bu dönüşüme onu da şahit edebilmek için kendi öyküsüne çok benzer bir öyküyü karşısına çıkarmıştı. Ancak bu sefer hikâyenin yaşayıcısı değil, izleyicisi ve yol göstereni olarak bulunuyordu. Sanki o yeni mezun haline dışarıdan bir gözle bakıyordu. İnsan yaşanmışlıklarından bir sonuç değerlendirmesi yapabildiğinde, “Neyi daha iyi yapabilirdim?” ve “Neyi iyi yaptım?” diye düşündüğünde, cebi dolu olarak ayrılıyordu her öyküden.

İpek, taze mezun bir Endüstri Mühendisiydi. Üniversite süresince stajlarına önem vermiş ve derslerinde de başarılı sayılabilecek bir öğrenci olmuştu. Mezun olma vakti geldiğinde, yıllarca staj yapmış olmanın rahatlığı, yerini kaygıya bırakmıştı. “Zamanının büyük çoğunluğunu geçireceği iş hayatında, kendisini nasıl bir alandai görmek istiyordu?” Bunu hiç düşünmemişti. 

İnsan, anın duygusu ile hareket ettiğinde, uzun vadede varmak istediği noktayı düşünmekte zorlanır. “Şu stajı bir yapsam!”, “Bu ödevi tamamlasam…”, “Şu şirkete girsem yeter…”. Ancak hedefi olduğunda ve yarın kim olmak istediğini bildiğinde, o yönde hareketlerini disipline edebilir. O zaman, uzun vadeli başarı sağlayacak hamleler yapabilir. Bu doğrultuda yaptığı hamleler, stajlar ya da kurduğu ilişkiler onu hedefine yaklaştırır. Şu anı değil, beş yıl sonrasını düşündüğünde daha sağlam adımlar atabilir.

İpek bu yollardan geçeli iki sene olmuştu. Bu sancıları o da yaşamış, başarılı bir üniversite hayatına rağmen kariyer planına karar verirken çok zorlanmıştı. Nihayet uzun vadeli hedeflerini düşünerek, bu hayata katkı sağlamak isteyeceği mesleğe karar vermiş, iş yerinde iki seneyi devirmişti.

Çalıştığı ekipte stajyer ihtiyacı olunca, yöneticisi İpek’e; “Bu görüşmeleri senin yapman çok iyi olur, senin fikirlerin bizim için çok değerli.” diyerek bu görüşmeleri yapmasını istemişti. İpek’in zihni iki sene öncesine gitti. “Ne ilginç!” dedi. “Birkaç yıl önce bu konumda ben varken, şimdi yolunu çizmek isteyen gençlerle ben konuşuyorum. Her şey başladığı yere geri dönüyor gerçekten.”

İpek yaptığı görüşmelerde hem karşısındakini tanımaya hem de çizmek istediği yolu anlamaya çalışıyordu. Çünkü iş görüşmelerinde alışılmış olan “Ne kadar deneyimin var?”, “Maaş beklentin nedir?”, “Esnek çalışma saatlerine uygun musun?” sorularından öte, karşısındakini tanıyabilmek için onların hedeflerini anlaması gerektiğine inanıyordu.

“Kendini nerede bir katkı oluştururken görmek istiyorsun?”, “Hangi alanda ilerlemek sana kendini daha iyi hissettirir?”, “Birkaç yıl sonranı hayal ettiğinde neler yapıyorsun?” sorularını sorarak, adaylarını tanımaya çalıştı. Bazı adayların daha emin adımlarla yolunda ilerlerken, bazılarının henüz bu yolda hedeflerini belirlemediğini fark etti.

Belki bu şirket olur ya da olmaz ama onların zihninde bir yer edinmek istiyordu. Bu yüzden onlara gereken zamanı ayırmaktan geri durmadı. Edindiği deneyimleri birilerine aktarmak ona  kendisini çok iyi hissettirmişti. Deneyimlerini paylaşmak, gençlere deneyimlerini aktarmak onun da motivasyonunu arttırmıştı. “Keşke daha önce düşünseydim...” dediği şeyleri gençlerle paylaşmanın tatminliğiyle çıktı o gün ofisten.

İnsan bazen daha önce yaşadığı öykülere, bir zaman sonra, farklı bir konumda şahit edilir. Bu hem kendi öyküsüne dışarıdan bakmasını hem de zorlandığı noktaları fark ederek, yarın daha doğru seçimler yapmasını sağlar.

Hayat, seçimlerimizin sonucunda aldığımız karşılıklar üzerine kuruludur. Yaptığımız seçimlerin kalitesi, hayatımızın kalitesini belirler. Yarın nasıl bir “Ben” olacağımız, bugün nasıl seçimler yapıp, hangi konuda emek verdiğimizle ilgilidir.

Tüm bilincini iş görüşmelerine verdiği için yoğun bir gün olmuştu. Gün yavaşça batarken, sahilde yaptığı kısa bir yürüyüş sonrası eve doğru yola çıktı. 

“Hayat ne kadar açık işaretler veriyor.” diye düşündü.  “Görmeyi bilen için…”

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu