recent posts

banner image

Sade Bir Hayata Merhaba

Hayatın koşuşturmacası içerisinde nasıl bir karmaşada yaşadığımızın aslında farkında bile değiliz. Çekmecelerimiz, kıyafet dolabımız, mutfağımız, kitaplığımız, ayakkabılığımız, telefonumuz, yediklerimiz, çantamızın içi ve hatta kafamızın içi karmakarışık... 

Peki, bu karışıklıktan nasıl kurtulabiliriz? 

Bir çoğumuzun hiçbir fikri yok değil mi? 

Keşke bir yöntemi olsa…

Bir yerlerden başlamak gerekiyor ama nereden? 

Bunu başarabilmek elbette mümkün. 

İstemek gerekiyor ki biz bu karışıklıktan gerçekten kurtulmak istiyor muyuz? Eğer cevabımız evet ise harekete geçmenin tam zamanı, hemen şimdi! Bizi hiç yormayacak, gözümüzde büyümeyecek, çok da karışık olduğunu düşünmediğimiz ufak bir çekmeceyle ya da telefondaki mesaj kutusuyla başlayabiliriz mesela. İhtiyacım olmayan ne varsa hepsi bir kutuya, evet evet hepsi aynı kutunun içine. Kendimize bu iş için haftada bir gün bir iki saat ayırmak yeterli olacaktır.

Dolaplarımız… Ne kadar da giymediğimiz kıyafetlerle dolu değil mi? Dolabın içinde duruyor ama kullanıyor muyum? Ya da ne zamandan beri kullanmıyorum?

Çantalarımızı ve cüzdanlarımızı da temizleyebiliriz. Uzun süredir kullanmadığımız ufak notlar yazdığımız kağıtlar içi bitmiş kalemler tel tokalar uzun süredir kullanılmayan banka kartları ya da alışveriş kartları veya tarihi geçmiş ilaçlar cüzdanımızda ya da çantamızda gereksiz yer kaplıyor olabilir. 

Kitaplığımız okumadığımız ya da okuyup öylece beklettiğimiz kitaplarla dolu. Oysa o kitapları adresten gelip teslim alan kitapçılar var. Evet kabul şöyle dizi dizi dizilmiş bir kütüphane görüntüsü hoş ama… O hoşluğundan fazla bize zarar verdiğini anlayınca işler değişiyor…

Eski kullanılmayan elektronik aletlerimiz… Hurdaya alıp doğaya zarar vermemesi için imha eden firmalar olduğunu biliyor muyuz? 

Peki ya ayakkabılarımız ne durumda? En son aldığımız ayakkabıyı kaç defa giydik?  Daha kutusundan hiç çıkmamış bir sürü kıyafet ve ayakkabımız var. Çok beğenerek alıp, onun altına bunu, bunun üstüne bunu giyerim diye bir sürü para verdiğimiz ayakkabılarımız... Ee iyide ne yapayım şimdi dediğinizi duyar gibiyim; kolayı var. Tüm bunları ihtiyacı olan insanlara ulaştıran dernekler olduğu gibi satabileceğimiz siteler de var. Üstelik sevdiklerimize bile hediye edebiliriz. 

Ya telefonumuzdaki gereksiz mesaj mail fotoğraf ve kişi listesine ne demeli? Hepimizin rehberinde kim olduğunu hatırlamadığı bir sürü kişi var. Mail kutularımız öyle dolu ki yeni mail bile alamayan ve neden olduğunu bilmeyenimiz var. Hatırlamak istemediğimiz anılarımızın olduğu fotoğraflar, bizimle hiç alakası olmayan şirketlerin mesajları... Sürekli yanımızda taşıdığımız telefonlarımızın dili olsa da konuşsa kim bilir neler der. Aslında bizim için önemli olanları yıldızlayarak daha çabuk bulabilmemizi sağlayabiliriz. Mail kutusunun içinde klasörler oluşturarak ilgili maili ilgili klasörün içinde taşıyarak bir düzen oluşturup ihtiyacımız olmayan mailleri de ayrıştırmış olabiliriz. Bir sürü mesaj var ve bu gelen mesajların altında eğer üyelikten çıkmak istiyorsanız diye bir link var, bu linke tıklayarak mesaj almak istemediğimiz listelerden ayrılarak gelen mesajları azaltmayı sağlayabiliriz.

Ama biz şu ana kadar sadece ayrıştırdık. Peki ya eşyalarımızı vermeye kıyamıyorsak ne yapmalıyız? Kıyamadıklarımızı bir kutunun içine toplayıp ayrı bir yere koyalım. Aradan bir ay geçtikten sonra hala o eşyaları kullanmadıysak şimdi onları vermenin ya da hediye etmenin tam zamanı...

Bu sadeleşme sürecinden sonra gereksiz alışverişten kaçınarak bütçemizi de toparlama imkânı bulabiliriz. Bir taşla bir sürü kuş vurmak diye buna derler!

Her şey tamam ama yediklerimizi nasıl sadeleştirebiliriz? Soframıza daha az çeşit hazırlamakla başlayabiliriz mesela. Dışarda yediğimiz hazır gıdalarda, içinde ne olduğunu bilmediğimiz tatlandırıcılar, koruyucular var. Marketlerde satılan paketli gıdalarda raf ömrünü uzatmak için eklenen eser miktarda kimyasal zehirler var. Bunlar zaman içerisinde vücudumuzda birikerek ruhumuza ve bedenimize tahmin bile edemeyeceğimiz zararlar verebilir.

Ama tüm bu karmaşaya dur demek bizim elimizde. Bir ucundan tutup toparlamaya başlayabilirsek psikolojik olarak da rahatlamamıza imkân sağlayacaktır. Artık aklımızın da o kadar karışık olmadığını fark edeceğiz. Çünkü insanın etrafı toplanınca zihni de toparlanır. Açık bir bilinç, isteklerimizi kontrol ederek doğru seçimler yapabilmemiz için çok önemlidir.  Zihnimiz ne kadar karışık hayatımız da o kadar karışık.

Bu şekilde insan artık daha sade daha basit daha düzenli ve daha mutlu bir yaşantıya sahip olabilir. O zaman ne yapıyoruz?

  • Kullanmadığın eşyaları bir kutuya ayırıyoruz
  • Bir ay geçtiğinde hala kullanmıyorsak elimizden çıkarıyoruz
  • Kullanmadığımız şey her neyse bize fayda veremiyor çünkü kullanmıyoruz. Ve fayda vermeyen her şey ama her şey zarar verir…

Daha sade bir hayat demek hayatımızdaki imkanlarımızın bize daha fazla temas edebilmesi demek. Öyleyse gelin yüklerimizden birlikte kurtulalım. Sade bir hayata merhaba diyelim…


Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Sade Bir Hayata Merhaba Sade Bir Hayata Merhaba Reviewed by Deneyimsel Tasarım Öğretisi on Ağustos 22, 2024 Rating: 5

13 yorum:

  1. Yine zamanı gelmişti zaten, motive edici oldu.. Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. Başta insnain gözünde büyüsede. Çuvalı delmeye başladığında bile rahaylamaya başlıyor 😇

    YanıtlaSil
  3. O zaman sade bir hayata merhaba 🌿 Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. Sadeleşme zamanı

    YanıtlaSil
  5. Sadeleşme zamanı

    YanıtlaSil
  6. insanın etrafı toplanınca zihni de toparlanır. Açık bir bilinç, isteklerimizi kontrol ederek doğru seçimler yapabilmemiz için çok önemlidir. Güzel tespit, teşekkürler

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel bilinçlendirme, çok yaşa 💚

    YanıtlaSil
  8. Evet, zamanı gelmişti. İhtiyaç fazlaları için veda vakti ☺️

    YanıtlaSil
  9. Sadeleşmek insanı hafifleten ve harekete geçmesini kolaylaştıran bir şey gerçekten ✨ Buradaki stratejiler de çok kıymetli hemen tekrar bi bakalım ne var ne yok, hangi yüklerimizden kurtulabiliriz 🏃🏼‍♀️‍➡️

    YanıtlaSil
  10. Ayyy çok hoşşş okurken insan bir şevklenmiyor da değil. Kalkıp bir yerden başlamak gerek ya da oturduğumuz yerden telefonu bu niyetle elimize alarak. Elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  11. Çok güzel aydınlatıcı bir yazı olmuş. İstemek gerek evet. Aslında bunu istememiz gerektiğini tam anlayamayabiliyoruz bazen. Çok basit görünen ama çok büyük başarıların ardına gizlenmiş bir detay, sadeleşmek. Sadeliği içinde berraklasmis bir zihin ile alınan kararların kalitesi. İşte hepimizin buna ihtiyacı var. Kaliteli kararlar demek kaliteli bir hayat demek. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. O kadar önemli ki sadeleşmek. Eşyaların getirdiği yükü normalleştirsek de insan fayda vermeyen eşyalardan fikirlerden kurtulduğunda kuş gibi hafifliyor. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  13. Sade-leşmek bir diğer anlamıyla hayatımızdaki yükleri hafifletmek çok keyifli farkındalık oluşturan bir yazı💐😊

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.