Karar Ver Artık ..

 

İnsanın kararsızlığı, hedefsizliğinden…

Koltuğun üzerindeki dağınık örtü, odanın soluk rengi, bulanık düşüncelerinin bir yansımasıydı. Masanın üzerindeki kitaplara, kâğıdın üzerindeki karışık notlara bakıp söylenmeye başladı Mine.

“Offf, ne yapacağımı bilemiyorum. Yine karar veremedim işte,” diyerek ağlamaya başladı. Yapmak istediği çok şey vardı aslında. Ama bir türlü harekete geçemiyordu. Ne istediğini bilmesine rağmen, neyi nasıl yapacağına bir türlü karar veremiyordu.

Kafasında deli sorular…

Çocuk, iş, eğitim, evdeki sorumluluklar…

Hangisinden başlamalıydı?

Oturduğu sandalyeden kalkıp, yeşil koltuğun üstünde duran telefonu aldı eline. Arkadaşı Öznur’u aramak istedi. Öznur, Mine’nin en samimi arkadaşıydı. Onunla dertleşmeyi severdi.

Telefonu açan Öznur’a “ Öznur, Allah aşkına bana bir akıl ver, ne yapacağımı bilemiyorum. Yapmak istediklerimi yapamıyorum, bir o kadar da engel çıkıyor karşıma. Ya zamanım uymuyor, ya da başka bir şey oluyor. Anlamadım gitti. Allah aşkına ben ne yaşıyorum?”

Öznur telefonda sakince Mine’yi dinlerken, birden aklına aldığı eğitimdeki hocanın sözleri geldi. Tam da buna benzer bir şey söylemişti derste. “Mine, Mine dur dur bir sakin ol, az beni bir dinle.. Bu yaşadığın durum hedefsiz olmanla ilgili olabilir mi?”

Mine biraz sessizce durup düşündükten sonra “Nasıl yani? Hedefsizlik mi? Ne alaka? Gerçekten mi?” diye sordu.

“Evet, sorun hedefsizlik olabilir.”

“İyi de bunun hedefsizlikle ne alakası olabilir ki?”

Öznur anlatmaya devam etti. “Derste hocamız söyledi. Hedefsiz olunca insan zihnini sürekli karar vermeye zorluyor. Yapsam mı yapmasam mı? Gitsem mi gitmesem mi? Neden böyle yapıyorum veya yapmıyorum gibi cevabını vermediği sorularla  boğuşup duruyormuş. Böyle olunca ne oluyormuş biliyor musun? Birileri senin adına hedef koymaya başlıyor ve bu sefer sen de kendi özel hayatından, yapmak istediklerinden vazgeçer hale geliyormuşsun. İnsan kendi hedefini koyamazsa başka insanlar senin adına hedef koymaya başlarmış. Ana problem hedefin olmaması..

Mine, bak ne diyeceğim. Zihnimize sorular sorarak bilincimizi açalım mı? Belki doğru cevabı da yakalamış oluruz. Yok yok, belki değil, kesin demişti hocamız. Gerçek hiç değişmezmiş. Ama doğru sorular sormak gerekiyormuş.

Mesela… 

Neden harekete geçemiyorum? 

Benim hayatımdaki engelleyicilerim neler? 

Neden zaman kaygısı yaşıyorum? 

Neden aşırı yemek yiyorum? 

Gibi gibi…

İnsan açlık yaşamadığı yerde konforunu da bozmak istemiyor. Açlık yaşamadığı için de hedefe dönüştüremiyor.''

Öznur konuşmaya devam etti; “Mine düşünsene; insan yaşadığı hayatın geçici olduğunu kabullense,  bunun farkına varsa,  ona verilen süre için bir amaç belirler değil mi? İnsan bu dünyadan sonra, hesap günü olacağına ve orada  ebedi bir hayatın var olacağına inanmışsa, buna uygun davranışları olur.

İnanmamışsa sadece istekleri doğrultusunda “Bir daha mı geleceğiz dünyaya,”  gibi cümlelerle hayatını faydaya değil de, zarar verecek davranışlara yönlendirebilir.

Yaşama amacının farkında olunca ona göre de  hedefleri olmaya başlar. Sahip olduğu  imkânlarını amacına göre kullanır. İnsanın neyi algılayacağını açlığı belirler. Neyi anlamaya, tanımaya merakı varsa, o alanda düşünür, merak eder, soru sorar. İnsanın egosuna uygun yaşamak isteyenle, sınandığının farkına varıp yaşamak isteyen arasında bir fark var ve ona göre de bir açlığı var. Böylelikle bir amacı ve bir hedefi oluyor. Bu farkındalığa sahip olamayan insan, kararlarını alırken bocalıyor ve yanlış kararlar alma olasılığı daha fazla oluyor.”

“Peki, ben ne yapmalıyım,  hedefe giden yolda doğru karar almak için?”

“Ne yapmak istiyorsun? Neden bunu istiyorsun? Bu hedef için neye ihtiyacın var? Önceliklerin neler? Nasıl devam edebilirsin? Açlığın, olması gereken yerde mi? 

İsteklerini somutlaştırdığında, emin ol sana gelen cevaplara inanamayacaksın. Hadi harekete geçmek için ne duruyorsun?”

“Haklısın,” dedi Mine..

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu