Olmayan Engel

Yeter artık beni rahat bırak!' diye bütün öfkesiyle bağırıyordu. 

Annesi ise bu çığlık çok normalmiş gibi örgüsüne devam ediyordu. Çünkü diyeceğini demiş, noktayı koymuştu. Ama genç kararlıydı. Her şeyden öyle bunalmıştı ki hayatında ne yapmak istediyse bir duvara çarpmıştı sanki. Bu lanet duvarlar olmasa neler neler yapardı. Ama hiç bitmiyorlardı ki.. Bazen annesi, bazen babası, bazen hocası, bazen hayatın kendisi… Daracık bir hücreye hapsedilip sonra kilit üstüne kilit vurulmuş gibiydi yüreği.. 

'Neden hiçbir şey, istediğim gibi gitmiyor bu hayatta?' diye söyleniyor, bir taraftan da kendine kızıyordu. Zaten akşam bankamatikten nakit çekememişti korkusundan. Hiç girmediği bir sokakta bankamatik önündeki lamba sönmüş, o da karanlığa girmeye cesaret edememişti. 

'Keşke paramı çekseydim. Şimdi ücreti vermek için tur şirketine kadar gitmek zorundayım. Diğerleri tanıtım yapan aracıya verip kurtuldu ne güzel' diye düşünüyordu. 

Türlü türlü sorunlar, sorunlar… Düşündükçe karamsarlığı daha da artıyordu. O, özgür olmak isterken, karşısına çıkan her şey, yaşamak istediği hayata engel oluyordu. Yaşanılası şu hayatı, nasıl da yaşanmaz kılıyordu. Hakkı olduğunu düşündüğü şeyler, o vermek istemedikçe, elinden alınmak isteniyordu. 

İnsanın hayatında kaybetmek istemediği şeydir özgürlük. Öyle değil mi? Neden insanlar buna engel olur ki? Neden bir insan istediği her şeyi yapamaz? İstemediği şeyi de yapmak zorunda kalır? 

Ama beşinci kattaki balkonun demirlerine çıkan çocuğu alıkoyan annedir. Onun eğleneceğim zannettiği yerde hevesini yarıda bırakan, tadını kaçırandır. Aşağı düşecekken yerinde durdurandır, kaybedecekken kazandıran. 

Gündüz çok şey yapabilen insanı akşam evine geri getiren, gecenin karanlığıdır. “Şimdi dur ve dinlen” der sessizce. Uyuması, gözünü yumması için ışıkları kapatandır. Gece, gündüze engeldir ama insana şifa olandır. 

Günün ışığı, sabahın canlılığı, hareket eden her canlının gürültüsü uyumaya engeldir. Gündüz geceye karşı durandır ama uyumaktan miskinleşeni ayağa kaldırandır. 

Uzaklık yakın olmaya engeldir. Ama vahşi hayvanlar uzaklarda yaşadığı için insan huzursuz olmaz. Mesafe iki şeyi ayırırken aynı zamanda yakın olmaması gerekenden uzak tutar. 

Bir barajın kapakları, suyun akmasına engelken; onu azken çoğaltan, her kuruyan toprağın, her susayan insanın ihtiyacına koşandır. 

Sürekli lezzet almak isteyene karnının doyması engeldir. Ama midesinin dolması yeme çılgınlığına varmadan, onu sofradan kaldırandır. 

Yavaş ise hızlıya engeldir. Hız yapmanın hazzına rağmen yavaşlayan, kendine engel koyandır. Ama yavaşlatan engel, onu hedefine ulaştırandır. 

Korku, bilmediği sokağa girmek isteyeni yoldan geri döndürendir. İnsanı bilinmezlikten koruyan, bilinende tutandır. Cahilin cesaretine engeldir. 

Sabah olmuş, hazırlıklarını bitirmişti. Tam evden çıkacağı sırada karşı komşunun panikle annesine anlattıklarını duydu. Anlayamadı bir an. “Aşağı mahallede bir amcanın yeni çektiği emekli maaşını çalıp, karanlıkta kaybolmuşlar!..” diye söylemeye gelmiş. “İyi ki ben de girmemişim oraya” dedi kendi kendine. “Neyse gündüz gözüyle çekerim artık”. Telefonunu kontrol edip evden çıkacaktı ki, tur grubuna birbiri ardı sıra atılan 217 adet okunmamış mesajı gördü. Merakla onları açarken, telefonu çaldı. Ekipten bir arkadaşıydı arayan. 

- Alo. 

- Hiç gelme, gezi iptal. Tur şirketi sahteymiş. Para yatırmaya gitmene gerek kalmadı. Öyle bir adres de yok çünkü… 

Hayat sırlarla dolu. Ve insan her zaman duymasa da aslında ona hep sırlarını verir. 

 “Her şey bir şeylere engeldir ama her engel, engel değildir” 

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…

Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, 

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 

Aynadaki kişi...

Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yahya Hamurcu