Ağzı olan her varlık bilen midir?
Ve ağzı olmayanlar gerçekten suskun mu?
İnsan sözle konuşur; kuş ötüşle; ağaç yaprakla; hücre kimyasal sinyallerle… Taş ise susarak konuşur. Her biri bir bilgi taşır; kimisi kelimeyle, kimisi hâliyle. İster dili olsun ister olmasın, her varlık bir iletişim kurar. Anlamı ya görünür, ya işitilir, ya da hissedilir.
Ağzı olan canlılar ses çıkarabilir, ama hepsi anlam üretmez. Hayvanın da ağzı vardır, ama o konuşmaz. İletişim kurar ama yalan söylemez. Kendini kandıramaz. Ağız, hayvanda bir işlevdir; ama insanda bir sorumluluk. Çünkü insana sadece ağız verilmemiştir; kelimelere niyet katma, gerçeği ifade etme ya da gizleme gücü de verilmiştir. Bu güç, iradeyle şekillenir. İşte insanı diğer varlıklardan ayıran tam da budur: Konuşabilir, ama doğruyu da eğebilir. Bilmez, ama bildiğini iddia edebilir.
İnsan, bazen yanlış bildiğini de yayar. Ağzı olan cahil, sessiz kaldığında sadece kendiyle sınırlıdır; ama konuştuğunda, fısıldayan bir yanılgı gibi çevresini sarar. O yanılgı, kelimelerle hızla yayılır ve sonunda çevresindeki gerçekleri bozar.
Oysa ağızsız bir varlık, bu yükten muaftır. Bildiği kadarıyla var olur, fazlasına talip değildir. Bilmediği konuyu bildiğine dair ısrar etmez, yalan üretmez, kendini kandıramaz. Taş neyse odur. Ağaç nasılsa öyledir. İnsan ise, ne olduğunu unutur ve söylediklerine inanır. Ağzı olan cehalet bir virüs gibi yayılır. Kulaktan girer, ağızdan bulaşır. Bazen en gerçek söz, ağızsız bir varlığın sessizliğinde saklıdır. Çünkü fısıldayan yanılgı, sesin gürültüsünde yolunu bulur.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. Aynadaki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Reviewed by Deneyimsel Tasarım Öğretisi
on
Temmuz 28, 2025
Rating:
Hiç yorum yok: